DUBLİN’E GÖRE SCHENGEN VİZESİ OLANLARIN DİKKAT ETMESİ GEREKENLER

Schengen Vizesi, Avrupa’da Schengen Anlaşması’na imza atmış ülkelerde kısa süreli oturma ve dolaşma izni sağlayan bir vizedir.

Schengen Vizesi bu ülkelerde, 180 gün içinde turizm, ticaret vb. sebeplerle yapılacak kısa süreli oturumlara imkan sağlar. Alınan vizede kalınabilecek süre ayrıca belirtilir. Vizenin alındığı tarihten itibaren genelde 180 gün ve üzeri verilen vizelerde 3 ay kalmalı vizeler verilmektedir. Bunu şöyle düşünebilirsiniz: Tek seferde en fazla 3 ay kalabilirsiniz. Yani 3 ay dolduktan sonra Schengen dışına çıkıp Schengen dışında 3 ay kaldıktan sonra tekrar 3 ay kalma hakkınız bulunmaktadır. Ayrıca 3 ay içinde 1 ay kalmalı; 1 ay içerisinde 15 gün kalmalı ya da 1 hafta içerisinde 1 hafta kalmalı Schengen vizesinin uygulamalarda verildiği görülmektedir. Verilen vize süresi içerisinde şayet çoklu giriş (multiple) hakkı verilmişse bu durumda istediğiniz kadar Schengen ülkelerine giriş çıkış hakkı doğmaktadır. Ancak vizenin alınışından itibaren vizenin geçerlilik süresi içerisinde kullanılmayan vize hakları yanar ve yeniden vize başvurusu yapmak zorunlu hale gelir. Size verilen Schengen vizesinde kalış süresi ile vizenin geçerlilik süresine dikkat ediniz. Herhangi bir Schengen vizesi aldığınızda vizenin bitiş tarihine kadar o ülkede kalacağınız anlamına gelmemektedir. Çünkü vizenin geçerlilik süresi içerisinde size tahsis edilen kalış süresi kadar kalma hakkınız bulunmaktadır. Bu örneği kendi pasaportunuzda bulunan Schengen vizenizdeki bitiş süresi ve kalış süresine göre uyarlayabilirsiniz. Örneğin, 90 günlük bir Schengen vizesi aldığınızda şayet size 30 günlük bir kalış süresi verilmişse;

1. 90 günde istediğiniz kadar giriş-çıkış yapabileceğiniz anlamına gelebilmektedir.

2. 90 gün içerinde maksimum 30 gün kalma hakkı verilmiş demektir. Bu süreyi mazeretsiz (hastalık gibi) bir şekilde aşmanıza izin verilmemektedir. Bu gibi durumda kalış süresini uzatmak için Yabancılar Dairesine başvuru yapmanız gerekmektedir.
Ancak bazı istisnai durumlarda, bulunulan ülkenin ilgili makamları, Schengen Vizesi’nin süresini uzatma yetkisine (Schengen anlaşmasının 33. maddesi uyarınca -Visakodex/Artikel 33-) sahiptir.

Bu istisnai durumlar şunlardır:

  1. Vize sahibi olarak Schengen ülkelerinden birinde bulunan kişinin döneceği ülkede savaş, soykırım, iç savaş, insan haklarına aykırı uygulamalar vb. gibi hayati tehlike doğuracak durumların ortaya çıkması ya da ülkesine geri dönmesi halinde kişinin güvenliğinin tehlikeye girmesi durumu.
  2. Kişinin bulunduğu ülkede  aldığı vize süresinden daha uzun bulunmasını mecburi kılan, yetkili makamlar tarafından kabul görecek kişisel bir sebebinin olması durumu. (hastalık, sakatlık vb. gibi) (bkz. vize uzatma makalesi)
    Yukarıdaki gerekçelerden birine sahip olan kişinin yasal vize süresi dolmadan yetkili makamlara başvurarak vize süresinin uzatılmasını talep etmiş olması gerekir. Kişi, hiçbir şekilde yasal vize süresini izinsiz olarak aşma hakkına sahip değildir.

3. Kalış süreniz 30 gün olduğu için 5 gün, 10 gün şeklinde dönemlere ayırarak da 90 gün içinde 30 gün süresini kullanma hakkınız bulunmaktadır.

 

BİR SCHENGEN VİZESİ BAŞKA BİR SCHENGEN VİZESİNE ÇEVRİLEBİLİR Mİ?

İlgili videomuzu izlemek için tıklayınız.

Aşağıdaki ülke listesi bulunan Schengen vizesine sahip iseniz ve yukarıda bulunan vize uzatım mazeretlerinden herhangi birisi sizde bulunuyorsa ve vizenizin olduğu Schengen ülkesinin dışında başka bir Schengen ülkesinde vizenizi uzatmanız gerekecek bir durum hasıl olduğunda vizenizi başka bir Schengen vizesine çevirerek uzatma imkanınız bulunmaktadır. (bkz. “Vize uzatma ve Dublin Meselesi“)

 

Schengen Vizesi Veren ve Dublin Uygulanan Ülkeler

(Dublin Üye Ülke Listesi: Belçika, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, Lihtenştayn, İrlanda, Bulgaristan, Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti, Romanya, Hırvatistan.)

Bu ülkelerden herhangi birisinde Schengen vizeniz varsa burada yazılı olan ülkeler arasında (31 ülkeye) vizesiz seyahat etme hakkınız bulunmaktadır. Genelde başvurucular, bizlere soru sorduklarında ya da yorum yaptıklarında veya durumlarını anlattıklarında Schengen vizem var, Dublin’e takılabilir miyim, Schengen vizem var, iltica etme hakkım bulunmakta mıdır, şeklinde sorular sormaktadır. İşte bu makalemizde bu soruların detaylı cevabını gerekçeleriyle birlikte bulacaksınız.

Herhangi bir Schengen vizesine sahip olan bir başvurucu, vize türünün ne olduğuna bakmaksızın şayet vizede belirtilen Schengen ülkesine değil de başka bir Schengen ülkesine iltica edecekse büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilir, Dublin problemiyle karşı karşıya kalabilir. Çünkü Dublin Sözleşmesi demek, ilticanızdan hangi ülkenin sorumlu olduğunu belirlemek demektir. Nasıl ki elektrik faturasını su idaresine yatırmak için gittiğinizde su idaresi ben elektrik faturasını almaktan sorumlu değilim deyip sizi elektrik idaresine gönderecektik, aynı şekilde vizeyi hangi Schengen ülkesi vermiş ise ilticanızdan da o Schengen ülkesi sorumlu olacaktır. Örneğin, İtalya Schengen vizesi ile Almanya’ya iltica ettiğiniz takdirde Almanya Mülteci Dairesi size Schengen vizesini İtalya verdiği için, yetki ve sorumluluk İtalya’da olduğundan İtalya ile arasındaki Dublin Antlaşması gereği sizi İtalya’ya gönderecektir. Bu örneklerin sayısı çoğaltılabilir. Ana fikir, Dublin Sözleşmesi’ndeki temel kural, vizeyi hangi ülke verdi ise o ülkeye iltica etmeniz gerekiyor. Örneğin;
Almanya Schengen vizesine sahipseniz Almanya’ya;
İspanya Schengen vizeniz varsa İspanya’ya;
İtalya Schengen vizeniz varsa İtalya’ya;
Fransa Schengen vizeniz varsa Fransa’ya;
Malta Schengen vizeniz bulunuyorsa Malta’ya;
Bulgar Schengen vizeniz bulunmanız durumunda Bulgaristan’a;
Romanya Schengen vizeniz varsa Romanya’ya;
Polonya Schengen vizeniz varsa Polonya’ya iltica etmeniz gerekmektedir.

Bu örneklerin sayısını yukarıdaki ülkeler adedince çoğaltabilirsiniz.

Burada şimdilik tek istisna Yunanistan Schengen vizesidir.

2016’dan bugüne kadar Yunanistan’daki mülteci yoğunluğundan dolayı Yunanistan, Dublin Tüzüğü’nün aksine geri mülteci kabul etmemektedir.

Dublin problemi ile karşı karşıya kaldığınızda kolay çözümü olmayan, avukatların da kolay kolay çözemediği zorlu bir süreç olduğu için baştan süreci doğru anlayıp/kavrayıp ona göre hareket etmeniz gerekmektedir. Kanuni dayanağı (gerekçesi) Dublin Sözleşmesi 3. Bölüm 12. madde 2 ve 4. maddede net bir şekilde görebilirsiniz.

Yürürlükteki Dublin III Antlaşması ilgili dayanak:
3. Bölüm 12/2. Madde (Kısaca vizeyi veren ülke ilticadan sorumludur.)
Başvuru sahibinin geçerli bir vizeye sahip olması durumunda, vize, Sözleşme’de öngörülen bir temsil düzenlemesi kapsamında başka bir Üye Devlet adına verilmediği sürece, vizeyi veren Üye Devlet, uluslararası koruma başvurusunun incelenmesinden sorumlu olacaktır. Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin 13 Temmuz 2009 tarihli (EC) 810/2009 Sayılı Tüzüğü’nün 8. Maddesi, Vizeler Hakkında Topluluk Yasası’nı oluşturur (14). Böyle bir durumda, temsil edilen Üye Devlet, uluslararası koruma başvurusunun incelenmesinden sorumlu olacaktır.
3. Bölüm 12/4. Madde (Kısaca vizeyi veren ülkenin sorumluluğu 6 aydır.)
Başvuru sahibinin, süresi iki yıldan kısa bir süre önce sona ermiş bir veya daha fazla ikamet belgesine veya 6 aydan daha kısa bir süre önce sona eren ve kendisine fiilen bir Üyenin topraklarına girmesine olanak sağlayan bir veya daha fazla vizeye sahip olması durumunda Devlet, paragraf 1, 2 ve 3, başvuru sahibinin Üye Devletlerin topraklarını terk etmediği süre için geçerli olacaktır. Başvuru sahibinin, iki yıldan daha önce süresi dolmuş bir veya daha fazla ikamet belgesine veya altı aydan daha önce süresi dolan ve fiilen bir Üye Devletin topraklarına girmesine olanak sağlayan bir veya daha fazla vizeye sahip olması ve başvuru sahibinin, Üye Devletlerin topraklarını terk etmemişse, uluslararası koruma başvurusunun yapıldığı Üye Devlet sorumlu olacaktır.

1. Bu Kanun Maddesi Nasıl Anlaşılmalı?
a. Yukarıda yaptığımız açıklamalarda gördüğünüz gibi vizeyi veren ülke, ilticadan sorumludur, bu işin şakası yoktur.
b. Bu maddeye göre vize bitse bile sorumluluk 6 ay daha geçerlidir. Vizeyi veren ülkenin yetki ve sorumluluğu vize bitiş tarihinin üzerinden 6 ay geçtikten sonra bitmektedir.
c. Vizeyi veren ülkeye iltica etmek için 6 ay beklemeye gerek yoktur. Ülkeye indikten sonra vizenin geçerlilik süresi içerisinde de iltica başvurusu yapma hakkınız bulunmaktadır.
d. 6 ay ve üzeri vizelerde sizin ülkede hala kalma hakkınız var, diyerek vize sürenizin veya bitmesine yakın iltica etmenizi talep edebiliyorlar. Böyle durumda kalacak imkanınız varsa kalmanızı tavsiye edebilirler, 6 ay ve üzeri iltica edeceğiniz ülkeye ait vizeniz olduğu takdirde -şayet kalacak yeriniz varsa- iltica merkezine gitmeden mektupla başvuru yapma hakkınız vardır. (bkz. “Mektupla iltica başvurusu yapılabilir mi?” adlı videomuzu izleyiniz.)
e. 6 ay ve üzeri vizeniz varsa ilk başta pasaportunuzu vermeyebilirsiniz. (Yani başvuru esnasında pasaportunuzu vermeyebilirsiniz.) Ancak birinci mülakatta (yol mülakatında) pasaportunuzu verebilirsiniz. Şayet kalacak yeriniz yoksa o zaman kampta kalmak için başvuruda pasaportu vermeyeceksiniz, vermediğiniz takdirde işlemlerinizi yapmak için sizi kampa alacaklar, fakat pasaportunuzu 1. mülakatta (yol mülakatında) verebilirsiniz.
f. Pasaportu vermemek, yırtıp atmak işe yaramamaktadır. (bkz. “Pasaportu yırtıp atmak” adlı videomuzu izleyebilirsiniz.) Çünkü vize de aynı parmak izi gibi yazılım sistemine işlenmektedir ve Avrupa Ortak Parmak İzi sisteminde görünmektedir. Bu sebeple vizenin sorumluluk kuralına uymanız gerekmektedir. Yani iltica edeceğiniz ülke, vizeyi veren ülkeyse problem yok; fakat Schengen vizeniz iltica edeceğiniz ülkeden farklı ise (bu videoya göz atabilirsiniz) velev ki yazılım sisteminde vize görünse bile vizeyi veren ülkenin sorumluluğu, vizenin bitiş tarihinden itibaren 6 ay sonra bitmektedir.

6 Ay Kuralında Yapılan Yanlış: Dublin süreci ile ilgili birden fazla 6 ay kuralı bulunmaktadır. Bu makalemizin konusu olan, herhangi bir Schengen vizesi olup iltica ettiği ülkeden farklı bir Schengen vizesine sahipse bu takdirde başvuru yapmadan 6 ay geçmesini beklemek kastedilmektedir. Ancak genelde insanlar arkadaş çevresinin ya da yanlış duyum ve bilgilerin tesirine kapılarak iltica kampında 6 ay beklemeyi tercih ediyorlar. Bu sorumluluk çerçevesi içinde başvuru yaptıklarından dolayı ister istemez Dublin sorunu ile karşılaşacaktır. “Schengen vizesi olanların iltica başvurularındaki en büyük yanlışı”nı öğrenmek için tıklayınız.
NOT: Şayet bir Schengen vizeniz varsa iltica etmeden önce mutlaka bir hukuki danışmanlık desteği alınız.

 

2. Schengen vizesine sahip başvurucu tek başına ilticaya başvurursa Dublin uygulaması nasıl olur? 

Bu durum ikiye ayrılır. Şayet başvurucu, iltica edeceği ülkenin Schengen vizesine sahipse ilticası, vizesine sahip olduğu ülkede değerlendirilecektir. Ancak iltica ettiği/edeceği ülkeyle sahip olduğu vize farklı ülkeyse o zaman Dublin kuralları devreye girecektir. Sadece Yunan vizesine pratikte güncel olarak Dublin uygulanmamaktadır. Ancak diğer ülkeler için ise Dublin uygulamaları yapılabilmektedir. Örneğin; Fransa Schengen vizesine sahip birisi, Fransa vizesi bitiş tarihinin üzerinden 6 ay geçmeden Almanya’ya iltica ederse Dublin uygulanır. Yani Almanya, iltica başvurunuzun değerlendirilmesi için sizi Fransa’ya gönderecektir. O zaman formülasyonu şöyle değerlendirebiliriz:

VİZENİN BİTİŞ TARİHİ + 6 ay = BAŞVURU

Bu gibi durumda genelde insanlar, nerede kalacağını, nasıl yaşayacağını; çalışıp çalışamayacağını soruyor. Ne yaparsak bu iş çözülür, bir yolu var mı gibi sorular sorabilmektedirler. Biz burada Schengen vize sorumluluğu çerçevesinde Dublin-Vize ilişkisinin anlaşılması üzerine izah etmeye çalışıyoruz. Yeme-içme, barınma, konaklama; bunlar konumuzun dışındadır. Bu sorunu başvurucuların kendisi çözmelidir.

Bu süreci başvurucuların vizelerini uzatma (vize uzatma makalemiz için tıklayabilirsiniz) ya da müsamahalı kalış (müsamahalı kalış makalesi için tıklayabilirsiniz) (müsamahalı kalış videomuz için tıklayabilirsiniz) belgeleri talep ederek legal olarak geçirme imkanları bulunmaktadır.

 

3. Başvurucunun sadece eşiyle alakalı Dublin uygulaması nasıl olur?

a. Başvurucunun iltica süreci devam ederken çocuklar olmaksızın sadece eşi, hangi Schengen vizesiyle olursa olsun, eşinin bulunduğu ülkeye gidip iltica ederse sonradan gelen ve başvuru yapan eşi için Dublin uygulanmayacaktır. Yani eşinin bulunduğu ülkenin vizesiyle veya başka bir ülkenin Schengen vizesiyle iltica etmiş olan eşinin bulunduğu ülkeye gidip iltica ederse Dublin uygulanmayacaktır ve iltica işlemlerine eşiyle birlikte devam edecektir.
b. Velev ki eşi ilticada ret almış olsa bile yine hangi vizeyle gelirse gelsin, Dublin uygulanmayacaktır. Mülakatta ret almak, beşgen kuralı videomuz için tıklayınız.)
Eşlerin ikisi de aynı anda farklı Schengen vizeleriyle (yani mesela anne Alman vizesiyle Almanya’ya; baba Fransa vizesiyle Fransa’ya iltica etmiş olsun) iltica etmiş olsun, böyle durumda;
-Herkes kendi ilticasını yürütebilir,
-Her iki taraf da ilticadan kabul alabilir,
Böyle durumlarda iki taraf da birbirine karşı aile birleşimi yapabilir. Her iki tarafın da birbirine aile birleşimi yapma hakkı bulunmaktadır. Eşlerin ret alma olasılığı varsa sonuç gelmeden aile birleşimi başvurusu yapılmalıdır.
Yeşil, gri pasaportla da gelmiş olsalar yine aynı hükümler geçerlidir. Yani yürürlükteki Dublin III Antlaşması 10 ve 11. maddeye göre aile üyeleri eşitse, yani karı-koca birlikte iltica edeceklerse kadın ya da erkek olmasına bakılmaksızın yaşça büyük olana göre Dublin uygulaması yapılacaktır. Yaşça büyük olanın vizesi hangi Schengen ülkesine aitse Dublin de o ülkeye uygulanacaktır. Örneğin, kadın 35 yaşında ve Almanya vizesine sahip olsun, erkek de 36 yaşında Fransa vizesine sahip olsun. İkisi de birlikte Almanya’ya iltica başvurusu yaptıklarını varsayalım. Erkek yaşça büyük olduğundan dolayı her ne kadar Almanya’ya iltica etmek isteseler de bu kural gereği her ikisi de Fransa’ya gönderilecektir. Böyle durumlarda önce kadının Almanya’ya tek başına başvuru yapması; mülakatlar bittikten sonra erkeğin iltica başvurusunu yapması yerinde olacaktır. Vizelerin geçerlilik süresinde bu örnekteki kişiler, birlikte Belçika’ya başvuru yapmış olsunlar, yine Dublin Sözleşmesi 10 ve 11. maddeye göre karı-koca eşit olduğundan dolayı Belçika her halükarda çiftleri Fransa’ya gönderecektir. Ancak, taraflar ilticalarını Belçika’da yani 3. bir ülkede devam ettirmek istiyorlarsa o zaman vizenin bitiş tarihinden sonra ve üzerinden 6 ay geçtikten sonra iltica etmeleri gerekmektedir. Burada verilen ülke isimleri örnek olup bu ülkeler yerine kendi vizenizin bulunduğu ülkeleri düşünüp aynı sonucu alacağınızı söyleyebiliriz.

VİZENİN BİTİŞ TARİHİ + 6 ay = BAŞVURU

 

4. Başvurucunun aile çoğunluğuna yani eşi ve çocuklarıyla alakalı Dublin uygulaması nasıl olur?

Başvurucunun ister legal isterse kural dışı yollarla Finlandiya’ya iltica ettiğini varsayalım. İltica süreciyle ilgili olumlu veya olumsuz herhangi bir sonucun açıklanmadığını varsayalım. Böyle durumda eşi ve çocuğu ya da çocuklarının Almanya Schengen vizesiyle Finlandiya’ya iltica ettiklerini varsayalım. Bu gibi durumda Dublin uygulaması Almanya’ya yönelik yapılacak olup daha önce iltica başvurusu yapan eş, Almanya vizesine sahip olduğundan dolayı Dublin kuralları gereği hep beraber Almanya’ya gönderileceklerdir. Yürürlükteki Dublin III Antlaşması 10 ve 11. maddeye göre aile çoğunluğunun sahip olduğu vize hangi ülkeye ise Dublin de o ülkeye uygulanacaktır. Bazen aile üyeleri; bir kısmı bir ülkeden, diğer kısmı başka bir ülkeden vize alabilmektedir. Bu kurala dikkat etmedikleri sürece “Eşim ve çocuklarımla olmalıyım, ne olursa olsun ayrılmamalıyım.” dedikleri takdirde aile çoğunluğunun vizesi nereye aitse ilticadan da o ülke sorumlu olacaktır. Böyle durumlarda eş ve çocuklar farklı vizelere sahiplerse burada birinci kural ne olursa olsun demeyeceksiniz ve işinizi çözmeye bakacaksınız. Bu durumda ya sadece eşiniz başvuru yapacak ya da sadece çocuklar başvuru yapacak. Eşiniz size dahil olduktan sonra çocuklara başvuru yaptırabilirsiniz ya da çocuklar Dublin Sözleşmesi 6, 8 ve 16. maddeye göre ve 18 yaşından küçük oldukları için çocuklar bakıma muhtaç olduklarından dolayı her halükarda ebeveynlere dahil oldukları için sayıları çok olsa da çocuklara Dublin uygulanmayacaktır. Ancak burada önemli kural eşlerden biri başvuru yapmamış olacak, buna karşın eşin biri ile çocuklar başvuru yapmış olacak. Eşlerden biri veya çocuklar iltica etmediği takdirde aile çoğunluğu sağlanmamış olacaktır, böylelikle iltica eden eşin yanında kalma şansınız artacaktır. Eşiniz ya da çocuklar, vizelerini uzatarak ya da müsamahalı kalış belgesi alarak kalabilecekleri gibi, bu süreci iltica etmeden yanınızda geçirebilecekleri gibi, akraba ya da arkadaşlarının yanında da geçirebilirler. Genelde eşim ve çocuklarım olmadan olmaz, ne olursa beraber olsun diye düşünenler, Dublin sorunuyla karşılaşmaktadırlar. Bu gibi durumda Dublin yönetmeliklerine uymaktan ve avukat tutmaktan başka çareniz bulunmamaktadır. 

 

5. Başvurucunun sadece çocuklarıyla alakalı Dublin uygulaması nasıl olur?

18 yaş altı küçük çocuklarla ilgili konular hassas konular olduğu için bu konularda mutlaka bir avukat, hukukçu ya da çocuklarla ilgili dairelerden profesyonel destek almanız gerekmektedir. Yürürlükteki Dublin III Antlaşması’nda çocuklarla ilgili maddeler 2. bölüm 6 ve 8; 3. bölüm 16. maddede zikredilmiştir. Dublin III Türkçe Tam Metni indirmek için tıklayınız.
a. Anne ve babaların yurt dışına çıkmasını engelleyen hukuki süreçler olabilir. Bundan dolayı da çocuklarını koruma amaçlı ve geleceklerini kurtarma maksadıyla akraba ya da güvendiği tanıdığı arkadaşlarının yanına göndermek ve iltica ettirmek isteyebiliyorlar. Böyle bir durumda ve her halükarda anne ve baba, emanet edeceği kişi veya kişilere mutlaka çocuklar için muvafakatname  (muvafakatname hakkında bilgi almak için tıklayınız) ve vekaletname vermeleri gerekiyor. Şayet muvafakatname verilmemişse ya da verme imkanı bulunmamış ise ve herhangi bir şekilde 18 yaşından küçük çocuklar yurt dışına iltica etmişler ise öncelikli olarak ilgili daireler çocukların kan bağı olan 1. derecede aile yakınlarına ulaşarak çocuklara bakıp bakmayacakları hakkında yazışma ve görüşme yapılacaktır. Şayet 1. derece akrabalar (anne, baba, kardeş, hala, teyze, amca, dayı, anneanne, babaanne, dede, büyükbaba gibi) çocukları kabul ederse bu durumda çocuklar aile yakınlarına devlet tarafından teslim edilecektir. Ancak bakım, sağlık, konaklama, eğitim giderleri devlet tarafından karşılanacaktır.
Şayet yurt dışında 1. derece aile yakınları yoksa bu takdirde devlet, çocuk bakım ya da gençlik bakım merkezlerinde çocukların aileleri ya da yakınları çocukların yanına gelene kadar himaye etmektedir veya bu konuda çocuğunuzun başvuru yaptığı iltica merkezine yakın, tanıdığınız, güvendiğiniz bir yakınınız varsa “koruyucu aile” olarak onları talep edebilirsiniz. Avrupa ülkelerinde (Hollanda hariç) bütün ülkeler 18 yaşına kadar çocukları aile birleşimine müsaade etmekte, Hollanda ise 25 yaşına kadar aile birleşimine müsaade etmektedir. Şayet çocuklar ilticadan kabul alırlarsa anne-baba ve kardeşlerini ailenin bakımına muhtaç olduğundan ve olağanüstü şartlardan dolayı getirme hakları bulunmaktadır. Hollanda’da özellikle 25 yaşına kadar olan genç ve çocuklarda anne-baba ya da kardeşlerinin dosyasından dolayı iltica etme hakları bulunmakta, emsal mahkeme kararından dolayı da kabul alabilmektedirler. Özellikle Yunanistan, çocuk ilticaları noktasında ciddi derecede bunalmış ve yorulmuş bir ülkedir. AIDA verilerine göre Yunanistan’da yaklaşık 2.400 çocuk, çocuk kamplarında bulunmakta, anne-baba ya da kardeşleri ise diğer Schengen ülkelerinde veya diğer ülkelerde bulunmaktadır. Ancak Yunanistan, aylık bazda en fazla 100 çocuğun aile birleşimine işlem yapabilmektedir. Yunanistan’da bekleyen çocuk sayısı ve ağır işleyen bürokrasiyi dikkate aldığınızda her ne kadar kanunda “çocuğun esenliği ve ruh sağlığı” dese de sinir bozucu aile birleşimi olayı yukarıda anlattığımız (ayda 100 aile birleşimi, birleşim ortalama 2 yılda gerçekleşiyor) gibidir.
b. Çocuklar, hangi vize türüne sahip olurlarsa olsunlar (Hollanda dahil), hangi ülkenin vizesine sahip olurlarsa olsunlar, şayet ana-baba ve kardeşleri herhangi bir (yurt dışı) ülkede bulunmuyorsa ya da bulunsa bile 18 yaşından küçük çocuk, aile birleşimi talep etmiyorsa çocukluğun esenliği ve ruh sağlığı açısından hangi ülkeye gidip iltica etmek istiyorsa ilticası o ülkede değerlendirilecektir ve Dublin prosedürü uygulanmayacaktır. Daha sonra (kabul aldıktan sonra) çocuk, aile birleşimi yapabilir.
c. Aman çocuklarınızı kaçakçılara yem etmeyiniz! Tüm bunlara rağmen çocuklarınız, kural dışı yollarla herhangi bir ülkeye iltica etmek istediğinde 18 yaşından küçük olduklarından dolayı yukarıda bahsettiğimiz kurallar geçerli olacaktır ve iltica işlemleri hangi ülkeye iltica etmek istiyorsa o ülkede devam edecektir. Her halükarda 18 yaşından küçük çocuklar, kabul aldıı takdirde aile birleşimi ile ya da aile üyeleri farklı Schengen ülkesinde ise Dublin Sözleşmesi’ne göre dosya birleşimi ile 18 yaşından küçük çocuğun bulunduğu ülkeye aile bireyleri getirilebilir. Bu konuda mutlaka hukukçu desteği alınız.

6. Davetiye vizesi ile ilticada Dublin durumu nedir?

Dublin Sözleşmesi’nin 12/2 ve 12/4 maddesi gereğince vizeyi veren ülke ilticadan sorumludur. Davetiye gönderen kişi hangi ülkede olursa olsun fark etmez, vize hangi ülkeye aitse Dublin’den (ilticadan) o ülke sorumludur. Ancak genelde bu tarz davetiyeler 3 aylık verilmektedir. Her halükarda vize kuralı geçerli olduğu için, vizenin bitiş tarihinin üzerinden 6 ay geçtikten sonra herhangi bir başka Schengen ülkesine iltica edildiğinde;

a. Vize, sistemde görünse bile Dublin zorunluluğu düşmüştür. O zaman diğer bir ülkeye iltica başvurusu yapabilirler ve davetiyeyi veren kişinin sorumluluğu ancak ve ancak başka bir ülkeye iltica edildiğinde düşmektedir. Davetiyeyi veren kişinin sorumluluğu şayet vize sahibi (davet edilen kişi) vizenin olduğu ülkeye değil de başka bir Schengen ülkesine vizenin bitiş tarihinin üzerinden 6 ay geçtikten sonra iltica başvurusu yaparsa Dublin uygulanmayacaktır ve davet edene herhangi bir cezai uygulama yapılmayacaktır. Pratikte rastladığımız durum budur. Her halükarda böyle bir durumla karşılaşanların mutlaka bir profesyonel hukukçu desteği alması tavsiye olunur. Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak için aşağıdaki makalemizi okuyabilirsiniz.

https://www.oktayozdemir.com.tr/taktikler/vize-davetiyesi-sorumlulugu-ve-iltica/

 

Transit Vize
Havaalanı transit vizesi (Tip A) Schengen bölgesindeki havaalanlarının uluslararası transit alanlarına geçiş yapmak içindir, ancak Schengen devletlerinin topraklarına girmek için değildir. Havaalanı transit vizesi ile, örneğin Hollanda’da uçuşunuzu değiştirebilirsiniz, ancak Hollanda havaalanını terk edemezsiniz. Aynı kural diğer Schengen ülkeleri için de geçerlidir.

Önemli: Schengen bölgesi üzerinden yapacağınız transit rotanız iki ya da daha fazla duraktan oluşuyor ise havalimanını terk etmeseniz dahi, Schengen vizesine (C tipi vize) ihtiyacınız bulunmaktadır.
Örneğin: Dubai – ParisFrankfurt – Chicago

24 saatten kısa uçuşlarda normalde Avrupa Schengen ülkelerinde bulunan uluslararası hava alanlarında transit vize istenmemektedir. Bu konuyu ilgili ülkelerin konsolosluk WEB sitelerinde ya da hava yolu şirketlerinin WEB sitelerinde detaylı açıklamayı bulabilirsiniz. Özellikle 2016’dan itibaren Türkiye’den uçan yolculardan bazıları transit aktarmada iltica ettiklerinden dolayı uçağa alınmayabiliyorlar ya da ciddi kontrolden geçiriliyorlar. Vizesiz transit aktarma 2016’dan bu yana çok uygulanabilir görünmemektedir. Eğer transit vizeniz olduğu halde transit vizenizin dışında başa bir Schengen ülkesine iltica ediyorsanız vizenin sorumluluğundan dolayı Dublin uygulanacaktır. Örneğin Bulgaristan transit vizeniz varsa ve Almanya’ya iltica edecekseniz vizeyi alırken parmak izi vermeseniz dahi pasaportunuzu yırtıp atsanız bile vizeyi alırken size vizeyi veren konsolosluk yazılım sistemine kaydınızdan dolayı her halükarda vizeniz, ortak vize yazılım sisteminde göründüğü için Dublin uygulanacaktır ve Almanya sizi Bulgaristan’a gönderecektir. Bu örnek diğer ülkeler için de geçerlidir.

Transit vize muafiyeti ayrıca aşağıdaki durumlarda geçerlidir:
Schengen, AB (Avrupa Birliği), AEA (Avrupa Ekonomik Alanı) ülkelerinde geçerli vizeniz veya oturumunuz bulunuyor ise;
Kanada, Japonya ve Amerika geçerli vizeniz var ise;
Andorra, San Marino, Kanada, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri için sınırsız geri dönüş garantili bir ikamet izniniz var ise;
Bir AB (Avrupa Birliği), AEA (Avrupa Ekonomik Alanı) veya İsviçre vatandaşı iseniz;
Diplomatik pasaport sahibi iseniz;
Hizmet veya resmi pasaport sahibi iseniz. (Lütfen dikkat: Bu yalnızca listedeki belirli ülkelerin vatandaşları için geçerlidir.)
Görevde olan uçak mürettebatı iseniz ve Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu üyesi ülke vatandaşı iseniz.

Transit aktarmalarda yeşil, gri ve siyah pasaportlara Dublin uygulaması yapılmamaktadır. Almanya Münster şehri Bölge İdare Mahkemesi’nde bu pasaport sahiplerine Dublin uygulanmayacağına yönelik emsal karar bulunmaktadır.

 

Normal koşullar altında transit vize isteyen ülkelerin listesini sizler için hazırladım. Uçak bileti almadan önce mutlaka aşağıdaki listeyi dikkatlice takip ediniz.

Almanya: Geçerli bir ABD, Japonya veya Kanada vizeniz varsa yada Schengen vizeniz ile bir Avrupa ülkesini ziyaret ediyorsanız transit vize almanız gerekmiyor. Yeşil pasaporta sahipseniz de transit vize almanız gerekli değildir. Uluslararası havaalanlarında Schengen bölgesi dışında bir ülkeye gidecekseniz de transit vizesi istenmeyebiliyor. Yine de bazı ülkelerin siyasi karışıklık, siyasi istikrarsızlık vb. durumlarından dolayı o ülkelerin vatandaşlarını idari tedbirler uyguluyorlar. Bu tedbirler hukuki değil, idari tedbirlerdir; Uçak firmaları kendi getirdikleri yolculardan sorumlu tutulmalarından kaynaklanmaktadır. Bu tedbirin kime uygulanacağı yetkili kişilerin inisiyatifindedir. Bununla birlikte  transit vize alarak da bu sorunu çözebilirsiniz. Detaylı bilgi için Almanya Transit Vizesi yazısını okuyabilirsiniz.

İngiltere: Geçerli bir ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, İrlanda veya Schengen vizeniz varsa havaalanı transit vize almanız gerekli değildir.

Çekya: Yeşil pasaporta sahipseniz havaalanı transit vizesi almanız gerekmez ya da Norveç, İzlanda, Schengen vizelerinden birine sahip olmanız gerekli.

İsviçre: Schengen, Kanada, Japonya veya ABD vizesi sahipleri havaalanı transit vizesi almaları gerekmiyor. Diplomatik pasaport sahiplerinin de havaalanı transit vizesi alması gerekli değildir.

Yunanistan: Geçerli bir Schengen vizeniz yoksa havaalanı transit vizesi almanız gereklidir. Yeşil pasaporta sahip Türk vatandaşları hariç.

ABD: ABD’de havaalanlarında transit vizeniz olmadan geçiş yapamazsınız.

Kanada: Kanada her türlü pasaporta havaalanı transit vizesi istemektedir. Bu ülkeden aktarma yapacaksanız mutlaka 3 hafta öncesinden havaalanı transit vize başvurusu yapmanız gerekmektedir.

 

Uluslararası hava alanlarında Schengen bölgesi dışında bir ülkeye gidecekseniz de transit vizesi istenmeyebiliyor. Yine de bazı ülkelerin siyasi karışıklık, siyasi istikrarsızlık vb. durumlarından dolayı o ülkelerin vatandaşlarına idari tedbirler uyguluyorlar. Bu tedbirler hukuki değil, idari tedbirlerdir; uçak firmalarının kendi getirdikleri yolculardan sorumlu tutulmalarından kaynaklanmaktadır. Bu tedbirin kime uygulanacağı yetkili kişilerin inisiyatifindedir. Bununla birlikte transit vize alarak da bu sorunu çözebilirsiniz.

 

Schengen Uygulama Anlaşması Madde 6’ya göre Schengen vizesi ile ilgili fıkralar şu şekildedir:

1) Bir yabancıya, Schengen Uygulama Anlaşması ile bu Anlaşma’nın uygulanmasına dair yönetmelik hükümleri çerçevesinde vize verilmesine ilişkin şartların yerine getirilmesi halinde;
1.1. transit geçişler için Schengen vizesi (veya)
1.2. ülkeye ilk giriş tarihinden itibaren 6 aylık bir süre içerisinde 3 aya kadarki ikametler için (Kısa süreli ikametler) Schengen vizesi verilir. Schengen Uygulama Anlaşması’nın ön gördüğü vize verilmesine ilişkin şartların yerine getirilmemesi durumunda istisnai hallere münhasır olmak üzere Devletler Hukuku’ndan
kaynaklanan nedenlerle veya insani nedenlerle ya da Almanya Federal Cumhuriyeti’nin siyasi çıkarlarının korunması amacıyla Schengen vizesi verilebilir. Bu hallerde verilen vizenin geçerliliği, yer itibarıyla Almanya Federal Cumhuriyeti hükümranlık alanı ile sınırlı kılınır.
(2) Kısa süreli ikamet vizesi, ikamet süresinin ülkeye ilk giriş tarihinden itibaren 6 aylık bir süre içerisinde her defasında 3 ayı aşmaması kaydıyla toplam 5 yıla kadarki bir geçerlilik süresi ile birden fazla ikamet için de verilebilir.
(3) 1’inci fıkranın 1’inci cümlesine göre verilen Schengen vizesi, özel hallerde ülkeye ilk giriş tarihinden itibaren 6 aylık bir süre içerisinde toplam 3 aylık ikamet süresine kadar uzatılabilir. Bu hüküm, vizenin Schengen Anlaşması’nı uygulayan bir diğer ülkenin dış temsilciliği tarafından verilmiş olması halinde de geçerlidir. Vize, 1’inci fıkranın 2’nci cümlesinde belirtilen şartların yerine getirilmesi kaydıyla söz konusu 6 aylık süre içerisinde 3 ay daha uzatılabilir.
(4) Daha uzun süreli ikametler için, ülkeye girmeden önce verilen Almanya vizesi (ulusal vize) alınması gereklidir. Ulusal vize; oturma izni, yerleşme izni ve Avrupa Birliği sürekli ikamet izni hükümlerine göre verilir. Ulusal vizeye bağlı yasal ikametin süresi; oturma izni, yerleşme izni veya Avrupa Birliği sürekli ikamet izni sahipliği süresinden sayılır.

 

Dublin sözleşmesi Türkçe ve İngilizce tam metin için tıklayınız.

https://drive.google.com/drive/folders/1vTea6M-MeFKy0xWQ9mHqaEp0v1G5gs_Y

Yorum yaz