Dublin III düzenlemesine göre başvuru yapılan ülkenin sorumlulukları ve bu süreçte dikkat edilmesi gerekenler hakkında kapsamlı bir bilgilendirme. Başvuru süreci ve Dublin kurallarını öğrenmek için oynatma listemizi inceleyiniz.
DUBLİN’E GÖRE BAŞVURU YAPILAN ÜLKENİN SORUMLULUKLARI
Uyarı: Bu yazı, Dublin prosedürü hakkında tecrübe paylaşımı niteliğindedir. Kanuni sorumluluk taşımamaktadır. Bu tür durumlarla karşılaştığınızda bir avukatla görüşmeniz önemlidir.
Giriş
Dublin III düzenlemesi, Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında iltica başvurularını düzenleyen bir yasadır. Bu yasa, bir mültecinin hangi ülkeye iltica başvurusu yapabileceğini ve başvuruyu hangi ülkenin değerlendireceğini belirler. Başvurunun yapıldığı ülkenin sorumlulukları, başvuru tarihinden itibaren başlar ve bu süreç, mültecilerin başvuru süreçlerinde oldukça kritik bir öneme sahiptir. Aşağıda, Dublin III düzenlemesine göre başvuru yapılan ülkenin sorumlulukları detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Başvuru Yapılan Ülkenin Sorumlulukları
“Uluslararası koruma başvurusunda bulunulan bir Üye Devletin, başvuruyu incelemekten başka bir Üye Devletin sorumlu olduğunu düşündüğü durumlarda, başvuruyu mümkün olan en kısa sürede ve her halükarda başvurunun yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde yapabilir.” (Dublin III, Madde 21/1)
Başvuru yapılan Schengen üyesi ülkeler, başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde, başvuru sahibinin vize aldığı veya parmak izi verdiği ülkeye iade edilmesi için talepte bulunmalıdır. Örneğin, Polonya’dan vize almış bir kişi Almanya’ya iltica ettiğinde, Almanya’nın bu kişiyi Polonya’ya iade edebilmesi için üç ay içinde talep göndermesi gerekir.
Başvuru Tarihi ve Sürecin Başlaması
Bir mültecinin iltica sürecinde üç önemli aşama bulunmaktadır:
- İlk Başvuru: Başvurunun yapıldığı andaki ilk işlem.
- Birinci Mülakat (Yol Mülakatı): Başvuru sahibinin ilk mülakatı.
- Ana Mülakat (Oturum Mülakatı): Başvuru sürecinin en kritik aşaması.
Normal şartlarda, Dublin süreci ilk başvuru ve parmak izi alımıyla başlar. Ancak bazı ülkeler, süreci başlatmak için farklı aşamaları temel alabilmektedir. Bazı ülkeler Dublin sürecini ilk başvuruda, bazıları yol mülakatında, bazıları ise ana mülakatta başlatmaktadır. Karar verici raportörler, bu süreci başlatacaklarını herhangi bir aşamada mülakat sırasında sözlü olarak ifade edebilirler. Bu nedenle, Dublin sürecinin hangi aşamada başlatıldığını anlamak, başvuru sahibinin sorumluluğundadır.
Genel Uygulama
Genel olarak, Dublin süreci yol mülakatıyla başlar ve üç ay içinde başvurunun yapıldığı ülke sorumluluğunu yerine getirmiş olur. Raportör, 90 günü beklemeden ilk günde Dublin uygulamasını başlatabilir veya her ayın sonunda iade edilmek istenen ülkeye bir yazı göndererek süreci ilerletebilir. Ancak her durumda, 90 günün dolmasıyla birlikte başvuru yapılan ülkenin sorumluluğu tamamlanmış sayılır. Bu sürecin doğru bir şekilde takip edilebilmesi için, başvuru sahibine yapılan tebligatın zamanı önemlidir. Tebligatla birlikte 90 günlük süreç başlar ve Dublin sürecinin ne zaman başlatıldığı tebligatta belirtilir.
Dublin Sürecinde Tebligat ve 90 Gün Kuralı
Raportörler, mülakatlarda Dublin uygulayacaklarını sözlü olarak belirtebilirler, ancak resmi tebligat bazen iki ay, bazen üç ay sürebilir. Bu durum, 90 günlük sürecin başlamadığını düşündürebilir. Ancak arka planda Dublin süreci işletiliyor olabilir. Dolayısıyla, 90 gün kuralı, tebligatın yapıldığı andan itibaren başlar ve bu süreçte Dublin prosedürünün ne zaman başlatıldığı ifade edilir. Üç aylık süre içerisinde başvurunun yapıldığı ülkenin sorumluluğu sona ermiş gibi görünse de 90. gün tebligat yapıldığında Dublin süreci başlamış sayılır.
Uyarı
Bu sitede yayımlanan makaleler, sitemize ait olup izinsiz kullanılamaz, çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.
Ayrıca hukuki sorumluluk içermez, bu bilgileri kullanarak yapacağınız işlerden doğacak sonuçlardan sorumluluk kabul edilmemektedir. Hukuki mağduriyet yaşamamanız için bir hukuk bürosuna veya bizlere ulaşınız.
#DublinProsedürü, #İlticaBaşvurusu, #AvrupaBirliği, #MülteciHukuku, #SchengenBölgesi