Uyarı: Burada anlatılanlar bir tecrübe anlatımıdır. Kanuni sorumluluk taşımaz. Bu konuda bir durumla karşı karşıya kaldığınızda lütfen bir avukatla irtibata geçiniz.
Bir ülkede iltica başvurusu reddedilen kişiler, farklı bir ülkeye sığınma talebinde bulunabilir mi? Dublin Tüzüğü’ne göre, Avrupa Birliği ülkeleri arasında bu tür durumlar için özel düzenlemeler mevcuttur. Ancak süreç karmaşık ve hukuki destek gerektirebilir. Bu makalede, Dublin düzenlemelerinin nasıl işlediği, ret alan kişilerin başka ülkelere iltica şansları ve bu süreçte dikkate alınması gereken önemli noktalar ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. Eğer benzer bir durumla karşı karşıyaysanız, yaşanabilecek riskler ve hukuki yollar hakkında bilgi edinmek hayati öneme sahiptir.
BİR ÜLKEDEN RET ALAN BAŞKA BİR ÜLKEYE İLTİCA EDERSE DURUMU NE OLUR?
“Bu Tüzüğün 18(1)(d) Maddesinde atıfta bulunulan ve uluslararası koruma başvurusu bir Üye Devlette nihai bir kararla reddedilen bir kişi, ikamet belgesi olmaksızın başka bir Üye Devletin topraklarında bulunuyorsa, sonraki Üye Devlet, eski Üye Devletten ilgili kişiyi geri almasını talep edebilir veya 2008/115/EC sayılı Direktif uyarınca bir iade prosedürü gerçekleştirebilir.” (Dublin 3; 24/4)
“Başvurusu reddedilen ve başka bir Üye Devlette başvuruda bulunan veya başka bir Üye Devlette bulunan bir üçüncü ülke vatandaşı veya vatansız bir kişiyi İkamet belgesi olmayan Üye Devlet; 23, 24, 25 ve 29. maddelerde belirtilen koşullar altında geri alır.” (Dublin 18/1-d)
Bu maddelerden anladığımız kadarıyla, bir kişinin ilticası herhangi bir Dublin’e üye ülkede yapıldıysa, her halükarda zaman sınırlaması olmaksızın geri alınabileceği anlaşılmaktadır. Bununla ilgili istisnai durumlar aşağıda ifade edilmektedir:
Ret alan bir kişinin, ret aldığı ülkeye geri gönderilmemesi için yürürlükteki Birleşmiş Milletler Mülteci Hakları Sözleşmesi’nin 1. Maddenin 2. Fıkrası gereğince, 33. Maddenin 1. Fıkrası üzerinde durmaları gerekir. Özetle, ret aldığınız ülkeye geri gönderildiğiniz takdirde, bu ülke de sizi vatandaşı olduğunuz ülkeye geri gönderecektir. Bu durumda, geri iade edildiğinizde hapse gireceğiniz, hayatınızın ve özgürlüğünüzün tehdit altında olacağı gibi unsurlar üzerinde durmanız gerekecektir. Ayrıca, böyle bir durumla karşılaştığınızda Birleşmiş Milletler İşkenceyi Önleme Komisyonuna başvuru yapmanız faydalı olacaktır. Bununla beraber, yukarıdaki gerekçeler yeterli olmadığı takdirde aşağıdaki kurallar geçerli olacaktır:
Dublin Prosedürüne Göre Durum
maddeye göre, 3 ay içerisinde yani reddeden ülkeye “Geri kabul ediyor musun?” diye sorması gerekiyor. 2 ay içerisinde de talepte bulunulan ülkenin cevap vermesi gerekiyor. Geri kabul olursa 1 ay içinde iade edilmesi gerekiyor. Eğer 1 ay içerisinde geri kabul yapılmazsa, 6 ay daha sorumluluk devam eder; sonrasında Dublin düşer. Yine, 24. maddeye göre, Dublin’e üye bir ülkede ilticası reddedildikten sonra, diğer bir üye ülkeye gittiyse ve henüz iltica etmediyse, yani iltica etmeden yakalandıysa, iltica prosedürünü işletmeden ret aldığı ülkeye geri gönderilebilir.
Talepte bulunulan Üye Devlet gerekli kontrolleri yapacak ve ilgili kişinin mümkün olan en kısa sürede ve her halükarda talebin alındığı tarihten itibaren en geç bir ay içinde geri alınması talebi hakkında karar verecektir. Talep EURODAC sisteminden elde edilen verilere dayandığında, bu süre iki haftaya indirilecektir. (Dublin 3; 25/1)
Bu maddeden anladığımız kadarıyla, bir kişi iltica etmeden yakalandığında parmak izi yoksa 1 ay içerisinde; parmak izi varsa 2 hafta içerisinde geldiği ülkeye iade edilir. Bu süre içerisinde, cevap verilmemişse, talebin kabul edildiği anlaşılır ve iade prosedürü işletilir.
“…bir kişinin talepte bulunan Üye Devletten sorumlu Üye Devlete nakli, talepte bulunan Üye Devlet’in ulusal kanunlarına uygun olarak gerçekleştirilecektir.” (Dublin 3; 29/1)
“…nihai kararın kabulünden itibaren altı ay içinde gerçekleşir.” (Dublin 3; 29/1)
“Transferin altı aylık süre içinde gerçekleşmemesi durumunda, sorumlu Üye Devlet, sorumluluğu üstlenme veya ilgili kişiyi geri alma yükümlülüklerinden kurtulur; sorumluluk, talepte bulunan Üye Devlete devredilir. Bu süre, ilgilinin hapis cezası nedeniyle nakil gerçekleştirilememesi durumunda en fazla bir yıla, firar etmesi halinde ise en fazla on sekiz aya kadar uzatılabilir.” (Dublin 3; 29/2)
“Bir kişi yanlışlıkla transfer edilmişse veya nakil gerçekleştirildikten sonra yapılan itiraz veya inceleme sonucunda nakil kararı bozulursa, transferi gerçekleştiren Üye Devlet bu kişiyi derhal geri kabul edecektir.” (Dublin 3; 29/3)
Kanun maddelerinde de görüleceği gibi, sadece vizeniz varsa vizenizin bitiş tarihinden itibaren 6 ay geçerse Dublin düşmektedir. Eğer parmak iziniz varsa, parmak izinizin üzerinden 6 ay geçtikten sonra Dublin düşer. Ancak Dublin kurallarına uymadan iltica başvurusu yaptığınızda 29. Madde devreye girer; bu maddeye göre, legal şekilde kalındığında 6 ay; firar edildiğinde ise 18 ay kuralı farklı şekilde işletilmektedir.
İltica başvurusundan sonra Dublin’deki 6 ay kuralına ya da 18 ay kuralına başlangıç tarihi şu şekilde anlaşılmaktadır:
- Üye Devletler kendi aralarında istişare yapar ve karara varır.
- Transferle ilgili görevlendirme yapılır.
- Gönderilme kararının nihai olarak alınması gerekir.
- Firar edenlerde ise firar ettikleri tarih dikkate alınmaz; Dublin sistemine ve polis kayıtlarına yok yazıldıkları tarih dikkate alınır. Kişinin kaldığını tebliğ ettiği adrese polis gittiğinde kişiyi adresinde bulamadıysa, Dublin’le ilgili talepte bulunan daireye kişi adresinde bulunamadı diye tebligat gönderir. Pratik uygulamada, genelde 15 gün içerisinde bu işlem yapılmaktadır. Bazı durumlarda ise 6 ay sonra tekrar polis, aynı ikamet adresine kontrol amaçlı gidebilir. Dublin, iltica ettiğiniz ülkenin kanunlarını da dikkate aldığı için, yok sayma işlemi bazen 4 ay kadar uzayabilmektedir.
Bu durumda, bir ülkeye iltica etmiş ve sadece parmak izi vermişse, nihai tebligatla ilgili genelde insanlar fikir sahibi olmadığı için -avukatları yoksa- bu yok sayma işinin 4 ay kadar sürdüğünü dikkate alarak, 6 ay da parmak izi sorumluluğunu dikkate alarak başka ülkeye ilticanın en erken 10 ay sonra başvuru yapılabileceği kanaati bende oluşmaktadır. Ancak bir kişi yol mülakatı veya ana mülakatı olmuş ise 4+18= 22 ay sonra başka bir ülkeye iltica başvuru yapabilir. Burada karar verme noktasında en önemli kriter olarak, size yapılan en son tebligat ya da yazılım sistemine düşen en son “yok sayılma” tarihinin dikkate alınması gerekebilir. Bu durum, ikinci iltica başvurusu yapanlar için de geçerli bir kuraldır.
Bu makaleyi daha iyi anlamak için aşağıdaki videoları sırası ile dinlemeniz gereklidir:
Bir Schengen Ülkesinde Ret alan Kişi Başka bir Schengen Ülkesine iltica Edebilir mi?
Ret alıp başka ülkeye iltica edebilir misiniz
İlticadan Ret Alsanız Bile İltica Ettiğiniz Ülkede Ne Kadar Daha Kalabilirsiniz
Ret Alanlarda Aile Birleşimi için Alternatif Çözümler
İlticada Çok Önemli Güvenli Ülke Meselesi
Uyarı
Bu sitede yayımlanan makaleler, sitemize ait olup izinsiz kullanılamaz, çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.
Ayrıca hukuki sorumluluk içermez, bu bilgileri kullanarak yapacağınız işlerden doğacak sonuçlardan sorumluluk kabul edilmemektedir. Hukuki mağduriyet yaşamamanız için bir hukuk bürosuna veya bizlere ulaşınız.
#İltica, #DublinTüzüğü, #MülteciHakları, #Ret, #Schengen, #GeriGönderme, #BMİşkenceyiÖnleme, #UluslararasıKoruma