Almanya İltica Yasası Türkçe Tam Metin 1. Kısım

Almanya İltica Yasası Türkçe Tam Metin 1. kısım

Madde 1 Kapsam
(1) Bu Yasa, aşağıdaki huşularda başvuru yapan yabancılar için geçerlidir:

1. Temel Yasanın 16a maddesinin 1. fıkrasına göre siyasi zulme karşı korunma veya

2. Mültecilere yönelik ünite statü veya ek koruma ve sağlanacak korumanın içeriği hakkı bulunan kişiler olarak, uluslararası korumadan yararlanan üçüncü ülke vatandaşlarının veya vatansız kişilerin tanınması standartları hakkında 13 Aralık 2011 tarihli, 2011/95/EU sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey yönergesi kapsamında uluslararası koruma, (ABl. (Remi Gazete)L 337, 20.12.2011); 2011/95 /EU sayılı yönerge
manasındaki uluslararası koruma, 28 Temmuz 1951 tarihli Mültecilerin Yasal Statüsüne dair anlaşmaya göre (BGBl.(Federal Resmi Gazete) 1953 II S. 559, 560) zulme karşı korunmayı kapsamaktadır; Üçüncü ülke vatandaşlarının veya vatansız kişilerin sığınmacı sıfatıyla veya uluslararası korumaya muhtaç olan kişiler ve verilen koruma içeriğiyle ilgili olarak nitelikleri ve statüleri için asgari standartlar (30.9.20014
tarihli ABI L 304, S. 12) hakkındaki, 29/2004 / EC sayılı Konsey Yönergesi uyarınca, 2011/95 / EU sayılı yönergenin anlamı dahilinde uluslararası korumaya eşdeğerdir;

İkamet Kanunun 104/9 maddesi etkilenmemiştir.
(2) İşbu kanun, Federal Remi Gazetenin III. Bölümünde, Sıra numarası 243-1’de yayımlanan, her durumda geçerli olan düzeltilmiş kasamdaki Federal Bölgedeki vatansız yabancıların yasal statüsü kanunu manasında, vatansız yabancılar için geçerli değildir.

Bölüm 2
Koruma sağlanması
Alt Bölüm 1
İltica

Madde 2 Sığınmacıların yasal statüsü

(1) Federal bölgede sığınma hakkına sahip olan kişiler, Mültecilerin Statüsüne İlişkin Anlaşma uyarınca yasal statüye sahiptir.
(2) Sığınmacılara, daha elverişli statü veren hükümler etkilenmez.
(3) Uzlaşma Anlaşmasının 3. maddesinde belirtilen bölgedeki katılım tarihine kadar, sığınma hakkı tanınan yabancılar, iltica hakkına sahip sayılır.

Alt Bölüm 2
Uluslararası Koruma
Madde 3 Mülteci statüsü verilmesi

(1) Bir yabancı, 28 Temmuz 1951 tarihli Mültecilerin Statüsüne İlişkin Anlaşmanın anlamı dâhilinde, bir mültecidir (BGBl. 1953 II S. 559, 560), eğer jurisGmbH-www.juris.de işbirliğinde,
Adalet ve Tüketici Koruma Federal Bakanlığı
Sayfa 7
1. Irk, din, milliyet, politik inançlar ya da belirli bir sosyal gruba mensup olmalarından dolayı haklı nedenlere dayanan zulüm korkusundan
2. Ülke dışında bulunursa (menşe ülke),
a) Uyruğu olduğu ve bu korkunun hak iddia edemeyeceği ya da bu korkusu nedeniyle, hak iddia etmek istemediği veya
b) Vatansız bir insan olarak, daha önceki alışılmış ikametgâhına sahip olması ve bu ikametgahına geri dönemeyecek olması ya da korku yüzünden geri dönememesi
(2) Bir yabancı, ağır sebeplerden dolayı, kabul edilmesi haklı olarak gerekçelendirildiğitakdirde, 1. bende göre bir değildir, eğer 1. Bu tür suçlar için hükümler düzenlemek üzere, hazırlanan uluslararası antlaşmalara
uygun olarak, barışa karşı bir suç, bir savaş suçu veya insanlığa karşı bir suç işlemiş ise, 2. Bir siyasi mülteci olarak kabul edilmeden önce, Federal bölge dışında, sözde siyasi hedefler amaçlı, özellikle acımasızca bir eylemde bulunarak, ağır siyasi olmayan bir suç işlemiş ise,
3. Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerine aykırı davranmış ise, mültecidir. 1. cümle, aynı zamanda, burada belirtilen suçlardan veya eylemlerden herhangi birini kışkırtmış veya başka bir şekilde iştirak etmiş olan yabancılar için de geçerlidir.

(3) Bir yabancı, 1. Paragrafa göre, mültecilerin yasal statüsü hakkında yapılan anlaşmanın 1 D madesine göre, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği haricinde, Birleşmiş Milletlere ait organizasyon veya tesisin korunmasını veya yardımından faydalanıyorsa, mülteci değildir.
Bu gibi bir koruma ve yardım, ilgili kişinin durumu, Birleşmiş Milletler Kurul Toplantısında ele alınan ilgili önerge gereğince, nihai olarak çözümlenmeden, uzun süreli sağlanmadığı takdirde, 1. ve 2. paragraf uygulanabilir.
(4) Oturma izni yasasının 60/8/1 koşulunu yerine getirmiş veya Federal Ofis, Oturma İzni Yasasının 60/8/3 maddesine göre, Oturma İzni Yasasının 60/1 maddesini gerekli görmemiş ise, 1. paragrafta uyarınca mülteci olan bir yabancıya, mülteci statüsü tanınmaktadır.

Madde 3a Zulüm eylemleri

(1) 3/1 maddesi manasında, zulüm olarak nitelendirilen eylemler,
1. Nitelikleri veya tekrarlanması sebebiyle, özellikle, İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler (BGBl. 1952 II S. 685, 953) koruması için, 4 Kasım 1950 tarihli durumun, 15/2 maddesine göre tanınan haklarda herhangi bir farklılık oluşturmasına izin verilmediği, temel insan haklarında ağır ihlal oluşturduğunda veya

2. Bir kişi, insan hakları ihlalleri de dâhil olmak üzere, çeşitli önlemlerin bir araya gelmesinden, yukarıda paragraf 1’de açıklanan benzer bir şekilde etkilenecek kadar ağır ise, zulüm olarak nitelendirilmektedir.
(2) Paragraf 1 ‘in manasında, diğerlerinin yanı sıra, aşağıda belirtilen eylemlerde de geçerli olabilir:
1. Cinsel şiddet dâhil olmak üzere, fiziksel veya psikolojik şiddet kullanımı,
2. Ayrımcı veya ayrımcı bir şekilde uygulanan yasal, idari, polis veya yargı tedbirleri,
3. Orantısız veya ayrımcı kovuşturma veya ceza,
4. Adli korumanın orantısız veya ayrımcı cezalarla sonuçlanmasını ret edilmesi,
5. Askerlik hizmeti, 3/3 maddesinin önlem hükmünün altındaki suçları veya eylemleri takdirde, askerlik hizmetinin ret edilmesi sebebiyle, kovuşturma veya cezalandırma,
6. Cinsiyete bağlı veya çocuklara yönelik eylemler. jurisGmbH-www.juris.de işbirliğinde, Adalet ve Tüketici Koruma Federal Bakanlığı Sayfa 8

(3) Madde 3b’de belirtilen zulüm nedenleri ve 1. Ve 2. Paragrafta zulüm olarak sınıflandırılan veya bu gibi eylemlere karşı bulunmayan koruma delaletiyle, madde 3/1 (1) aralarında, bir bağlantı olması gerekmektedir.
Madde 3b Zulüm nedenleri
(1) Madde 3/1 (1) uyarınca, zulüm nedenlerini incelerken, aşağıdaki hususlar dikkate alınacaktır:
1. Irk kavramı, özellikle belirli bir etnik grubun cilt rengini, kökenini ve aidiyeti yönlerini içerir;
2. Dini itikata dayanan veya buna göre tanımlanan, özellikle din kavramı, ateist olmayan ateist ve ateist inançları, özel veya kamuya açık alanlarda, yalnız veya toplu ibadetlere iştirak eden veya etmeyen, münferit veya bir topluluğun diğer dini fiilleri veya görüş beyanları ve davranış biçimlerini içerir;
3. Milliyet kavramı vatandaşlık veya bunların eksikliği ile sınırlı değildir, aksine, özellikle de, kendi kültürel, etnik veya dilsel kimlik, ortak coğrafi veya siyasi kökenleri ya da başka bir Devletin nüfusu ile olan ilişkisi tarafından belirlenen bir grubun iyeliğini de tanımlar;
4. Bir grubun özellikle belirli bir sosyal grup olarak kabul edilir, eğer a) Bu grubun üyeleri, kimlik ve vicdan için, ilgili kişinin bunlardan vazgeçmesi için zorlanmaması gerektiren, değiştirilemeyen, ortak yanlar veya özellikler taşıyor ya da bir inanç itikatı paylaşıyorlar ise,
b) Çevrelerinde bulunan toplumun, kendilerine farklı bir gözle bakması sebebiyle, söz konusu ülkede yer alan grup, belirgin şekilde sınırlı bir kimliğe sahip ise; Cinsel yönelimin ortak özelliğine dayanan bir grup da belirli bir sosyal grup olarak kabul edilebilir; Alman hukukuna göre, cezayı gerektiren eylem olarak kabul edilen eylemler dahil değildir; belli bir sosyal gruba mensup olarak, yalnızca cinsiyete veya cinsiyet kimliğine dayandığı takdirde de, zulüm söz konusu olabilir;

5. Siyasi görüş kavramı altında, özellikle yabancının, 3c maddesine ifade edilen potansiyel takipçisi ayrıca siyasetini veya prosedürünü ilgilendiren, görüş, düşünce veya inancını temsil eden bir husustaki siyasi inancı anlaşılmaktadır, bu durumda, bu görüş, davranış veya inanç sebebiyle hareket edip etmediği önemsizdir.
(2) Bir yabancının zulüm korkusunun gerekçelendirilip gerekçelendirilmediğini değerlendirirken, bu özelliklerin takipçisi tarafından atfedildiği takdirde, ırk veya dini, ulusal, sosyal veya siyasi özellikleri gerçekten gösterip göstermediği önemli değildir.

Madde 3c Zulüm gören katılımcılar (Aktörler)
Zulmün ortaya çıkabileceği yerler
1. Devletten,
2. Devleti veya bölgenin önemli bir bölümünü kontrol eden taraflar veya kuruluşlar veya
3. Uluslararası örgütler de dâhil olmak üzere, 1. ve 2. maddelerde belirtilen aktörlerin(Katılımcıların), ülkede devlet iktidarı olup olmadığına bakılmaksızın, Madde 3d anlamında zulme karşı koruma sağlama konusunda isteksiz ya da isteksiz olduğunu kanıtlayan devlet dışı aktörler ya da olmayanlar. jurisGmbH-www.juris.de işbirliğinde, Adalet ve Tüketici Koruma Federal Bakanlığı Sayfa 9

Madde 3d Koruma sağlayabilecek katılımcılar (Aktörler)
(1) Zulümden koruma, ancak
1. Devletten veya
2. Devleti veya kendi topraklarının önemli bir bölümünü kontrol eden uluslararası örgütler de dahil olmak üzere, tarafların veya kuruluşlardan, Paragraf gereğince, koruma sağlamaya istekli ve mümkünse sağlanabilir.
(2) Zulümden korunma etkili olacak ve sadece geçici olmamalıdır. Genel anlamda bu gibi bir koruma, 1. paragrafta belirtilen aktörlerin, zulmü önlemek için, makul adımlar başlatabilir, örneğin, zulmü gösteren ve yabancı uyruklu kişinin, bu korumaya erişimi olduğu takdirde, eylemlerin soruşturulması, cezai kovuşturma ve cezalandırmak amacıyla etkili yasal hükümlerle, sağlanmış olacaktır.
(3) Uluslararası bir organizasyon, bir devleti veya topraklarının önemli bir bölümünü kontrol ediyor mu ve 2. Paragrafta belirtilen korumayı sağlayıp sağlamadığını değerlendirirken, Avrupa Birliğinde ilgili hukuk dosyalarında listelenen yönergeler dâhil edilecektir.

Madde 3e Dâhili koruma
(1) Yabancı uyruklu olan kişiye, mülteci statüsü tanınmayan durumlar, eğer 1. 3. maddeye göre, menşei ülkesinin bir bölümünde zulüm korkusuna veya zulümden koruma erişimi olmadığında ve
2. Ülkenin bu kısmına güvenli ve yasal olarak seyahat edebilir, kabul edilebilir ve oraya yerleşmesi beklenebilirse.
(2) Menşe ülkenin bir parçası, 1. Paragrafa göre koşullarını yerine getirip getirmediği sorusunu incelerken, dilekçesi hakkında karar verildiği esnada, 2011/95/EU yönergesinin 4. Maddesi gereğince, yabancının, oradaki genel hakikatleri ve kişisel durumları dikkatte alınacaktır. Bu amaçla, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği veya Avrupa Sığınma Destek Ofisi bilgileri gibi, ilgili kaynaklardan doğru ve güncel bilgiler alınmalıdır.

Madde 4 Ek koruma
(1) Yabancının, menşe ülkesinde ciddi zarar görme tehlikesi taşıdığına inanmak için geçerli sebepler sunması halinde, ek koruma alma hakkına sahiptir. Ciddi hasar olarak geçerli olan durumlar
1. İdam cezasının uygulanması veya infaz edilmesi,
2. İşkence veya insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya ceza ya da
3. Uluslararası veya yerel silahlı çatışmalarda, keyfi şiddet sonucu, bir sivilin yaşamı
veya bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehdit durumu teşkil ediyorsa.

(2) Bir yabancıya, ağır sebepler gerekçelendirilmiş ise, 1. paragrafa göre tanınmayan ek
koruma durumları, eğer 1. Bu suçlarla ilgili hükümleri ortaya koymak için hazırlanan uluslararası antlaşmalar
bağlamında, barışa karşı bir suç, bir savaş suçu veya insanlığa karşı bir suç işlemiş ise, 2. Ciddi bir suç işlemiş ise, jurisGmbH-www.juris.de işbirliğinde, Adalet ve Tüketici Koruma Federal Bakanlığı Sayfa 10

3. Birleşmiş Milletler yasasının 1. ve 2. maddelerinde (BGBl. (Federal Resmi Gazete)
1973 II S. 430, 431) belirtildiği gibi, Birleşmiş Milletler hedeflerine ve prensiplerine
aykırı eylemler veya
4. Genel kamuoyuna veya Federal Almanya Cumhuriyeti’nin güvenliğine karşı bir tehlikeyi temsil ediyorsa.
Bu kabul edilmeme gerekçeleri, yukarıda ifade edilen suçlardan farklı suç veya eylemlerde bulunan veya herhangi bir şekilde iştirak eden yabancılar için de geçerlidir.

(3) 3c ila 3e maddeleri aynı şekilde geçerlidir. Zulüm yerine, zulümden korunma ya da zulüm görme korkusu, ciddi zarar, ciddi zararlara karşı korunma ya da ciddi zarara uğrama tehlikesi vardır; Mülteci statüsü, ek koruma ile değiştirilir.

Yorum yaz