ALMANYA’DAKİ İKİNCİ MÜLAKAT AŞAMALARI NASIL İLERLEMEKTEDİR?

ALMANYA’DA İKİNCİ MÜLAKAT İLE İLGİLİ İPUÇLARI

(Bu mülakat Almanya için düzenlenmiş olsa bile tüm Schengen ülkelerinde aynı formatta yürümektedir. Dolayısıyla diğer Schengen ülkelerinde iltica edenler de bu makaleden yararlanabilirler)

 

İkinci mülakatı ve mülakat ortamını anlama bölümü

1-Almanya’ya neden geldiniz?

2-Kendi ülkenize geri dönerseniz başınıza ne gelmesini bekliyorsunuz?

İkinci mülakat (Zweite Anhörung) sizin ilticanızın kabul veya reddine karar verileceği mülakattır. Mülakat göçmen ve mülteciler dairesinin sivil ofislerinde sivil memurlar tarafından yapılmaktadır. Sizi dinleyecek olan memur yada raportör konunun uzmanı olup sizin hakkınızda karar verici yetkili kişidir. Bu nedenle raportörün sizin ilticanıza neden olan mağduriyetlerinize inanması gerekmektedir. Kanaati olumlu ise BAMF (Göçmenlik ve Mülteci Dairesi) heyeti raportörün kararına ek olarak heyetin gerekçeli kararını size olumlu ise olumlu olarak yada olumsuz ise ret olarak bildirecektir.

Bu ikinci mülakat BAMF’ın tahsis ettiği bir tercüman eşliğinde gerçekleşmektedir. Sizler yanınızda Almancasına güvendiğiniz bir arkadaşınızı veya akrabanızı götürebileceğiniz gibi bir avukat veya yeminli tercümanda götürebilirsiniz. Beraberinizde bir tercüman yada birisini götürmek istediğinizi ikinci mülakat randevusundan önce BAMF’a e-posta, Fax veya mektupla bildirmeniz gerekmektedir. Bu mülakat sizin için kabul veya ret durumunu belirleyeceği için hayati bir önem taşımaktadır. Bazı BAMF tercümanları Türkiye Türkçesine hakim olmayan farklı milletlerden olması sebebiyle yeterli Türkçeleri bulunmamaktadır.

***

Örneğin ‘polis tutanağını’ tercüman ‘polis tutanağı’ olarak tercüme ederse raportör devlet tarafından takip edildiğiniz anlar. Şayet  ‘polis tutanağını’ tercüman ‘polis mektubu’ diye tercüme ederse raportör devlet tarafından takip edilmediğinizi düşünür ve ilticanızın reddine sebep olabilir.

***

Tercüman hataları yüzünden iltica retleri ile karşılaşılmaktadır. Şayet BAMF’ın tercümanından memnun değilseniz bunu direk raportöre bu tercümanı istemediğinizi söylemeniz gerekmektedir. İçinizde tercümana karşı bir güvensizlik oluştuysa, bu durumda tutanağı hemen imzalamayın. Size yazılı olarak Türkçe metni vermesini isteyin yada incelemek üzere beraberinize almak istediğinizi bir tercümana yada avukata göstermek istediğinizi yanlışlık varsa düzelteceğinizi belirtiniz. Endişe etmeyin Almanya’da hukuk çok güçlü bir şekilde işlemektedir.

Raportör (Karar Verici) ilticaya neden olan sizin mağduriyetinizi sunacağınız bilgi ve belgeler ışığında, mağduriyetinizin tamamını anlatana kadar sizi dinleyecektir. (şayet raportör taraflı davranıyorsa yada siz raportörden memnun değilseniz mülakat odasından çıkmadan sizin için zor olsa da raportöre BAMF’ın şefini çağırmak istediğinizi bildiriniz ve şefe durumu izah ediniz. Yada mülakatınızın video ve ses kaydı altında yapılmasını talep ediniz)

Raportör sizi ve mağduriyetinizi kanunlar ve mevzuatlarda belirlenen kriterler çerçevesinde dinleyerek, mağduriyetlerinizin hangi kanunlara ve mevzuatlara denk geldiğine bakarak karar verecektir. Bundan dolayı çok konuşmak, çok olaylar anlatmak, çok bilgi ve belge sunmak değil, aşağıda belirteceğimiz kanun mevzuatlarına uyan (bu makalenin devamında Almanya iltica değerlendirme kriter kanunları olarak bulunan) bilgi ve belgeler ışığında konuşmanız gerekmektedir.

Raportör sizi dinlerken Almanya’ya geliş sebebiniz ve kendi ülkenize veya geldiğiniz ülkeye neden dönemezsiniz, dönerseniz sizi ne gibi tehdit ve tehlikeler beklediğini aşağıdaki kriterler ışığında değerlendirmektedir;

NOT: Raportör bizzat sizin kendi mağduriyetinize bakacaktır. Bundan dolayı önce kendinizi sonra eşinizi ve çocuklarınızı daha sonra mesai arkadaşları ve en son genel fotoğraftan bahsedilmelidir. Dolayısı ile BEN merkezli (”başımdan geçenleri yazsam roman olur gibi”) mağduriyetinizi konuşmak mülakatınızın olumlu geçmesi için daha etkili olacaktır. Zamanı verimli kullanmanız açısından ben merkezli konuşurken genel olayların içerisinde medya yada sosyal medyada yada kanunlarda adres gösteriliyorsanız ve adınız geçiyorsa o zaman bahsetmeniz daha uygun olacaktır.  

Sosyal gruba aidiyet ve din/dil/ırk/cinsiyetten dolayı iltica başvuru hakkınız bulunmaktadır. Ancak aidiyet bilgi ve belgelerinizi verseniz bile ilticanızın kabul edileceği manasına gelmez. İlticanızın kabul edilebilmesi için aidiyetinizden dolayı başınıza gelen mağduriyetleri aşağıdaki kanun maddeleri ve içeriklerinde geçen kelimeleri kullanarak mağduriyetinizi ifade ettiğiniz takdirde ilticanız kabule yönelik olacaktır.

  • Almanya anayasası Madde 16a [sığınma hakkı]
  • Almanya iltica kanunu Madde 3, Madde 4, Madde 26
  • Almanya oturum kanunu Madde 60
  • Avrupa insan hakları sözleşmesi maddeleri Madde 5, Madde 15, bu sözleşmenin 4, 6, 7, 12 inci protokolleri ve diğer maddeler (can güvenliği, hukuksuz yargılanma, işkence, örgütlenme hakkı, eğitim hakkı, fikir hürriyeti, haber alma özgürlüğü, zalimce eylemler)
  • Kronik sağlık problemleri
  • Ülkenizde idam olup olmadığı
  • Ülkenizde sizi bekleyen tehdit ve tehlikelerin olduğunu
  • Geldiğiniz ülkeyle kendi ülkeniz arasında geri iade anlaşması olup olmadığı
  • 28 Temmuz 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statütüsüne Dair Sözleşme 3.Madde ve fıkraları (sığınma maddeleri)

Yukarıda bahsedilen kriterlerle ilgili referans alınan kanun maddeleri ekteki linkte bulunmaktadır.

Yukarıdaki kriterler ve söz konusu kanunlar çerçevesinde 2. Mülakatı detaylı bir şekilde açıklamaya çalışacağız.

***

İKİNCİ ANA MÜLAKATA GİRİŞ

İkinci mülakatta raportör kimlik tespitini yaptıktan sonra ilticanıza gerekçe teşkil eden nedenleri ve mağduriyetlerinizi dinlemek üzere size 2 soru soracaktır;

1. soru: Almanya’ya neden geldiniz?

2. soru: Kendi ülkenize yada geldiğiniz ülkeye geri dönerseniz başınıza ne gelmesini umuyorsunuz ?

şeklinde soru soracaktır ve ilticaya neden olan yaşadığınız bütün mağduriyetleri bilgi ve belgeler ışığında bu kısımda anlatacaksınız.

Ülkenizde suç olarak görülen hadiseler, bilgi ve belgeleriniz iltica ettiğiniz ülkede iltica kabul sebebidir. (Siz ülkenizi şikayet etmiyorsunuz yaşadığınız insan hakları ihlal ve mağduriyetlerinizi anlatıyorsunuz).

Dolayısı ile raportör sözünüzü kesmeden sizi anlamaya çalışacaktır. Siz konuşurken anlattığınız olayların tutarlılığına çelişki olup olmadığına ve inandırıcılığına bakacaktır. Raportör süreç ile ilgili sizin kim olduğunuzu aidiyetinizin içinde hangi konum ve pozisyonda yer aldığınızı,ne gibi hukuki mağduriyete(yakalama,tutuklama,soruşturma, iddianame gibi …) ve insani mağduriyete (insan hakları ihlalleri, baskı, zulüm, şiddet, itibarsızlaştırma,aşağılama vb…) sahip olduğunuza bakacaktır. Bu çerçevede sizler konuşurken raportörün kafasında bir soru oluştuysa size aynı konu ile alakalı farklı sorular sorabilir. Ya sizi çelişkiye düşürmek isteyebilir ya da bir çelişki yakalamış olup o çelişkiyi gidermek isteyebilir. Neticede sizi dinleyen kişi bir insan olduğundan dolayı meraklı olabilir, somurtkan olabilir,anlayışlı veya taraflı/tarafsız olabilir. Olumlu/olumsuz tepkisine takılmayınız siz kendi mağduriyetinize konsantre olunuz. Panik yapmadan sakin bir şekilde bu durumu izah etmeniz gerekmektedir. Raportör sizi tercüman vasıtası ile dinleyeceğinden dolayı tane tane ve kısa cümlelerle tercümanın anlayacağı şekilde konuşmak gerekmektedir. Bundan dolayı konu bütünlüğünü bozacak uzun cümlelerden kaçınmak, aynı zamanda birbiri ile alakası olmayan konuları bir paragraf içerisinde anlatmamak gerekmektedir. Bu sebeple anlatacağınız olayları kronolojik bir sırayla bilgi ve belgelerin yardımıyla anlatmanız, bir olay bitmeden diğer olaya geçmemeniz gerekmektedir. İstisnai durumları saymazsak yaklaşık 4 yada 5 saat mülakat vereceğinizi düşünerek tercümanın tercüme edeceğini, raportörün de tutanak tutacağını hesaba katarak olayları kronolojik sıraya göre yürütmeniz sağlıklı olacaktır. Kronolojik sırayı iki bölüme ayırmanızda fayda olacaktır. 17-25 aralık 2013’ten 15 Temmuz 2016’ya kadar yaşadığınız mağduriyetler ve 15 Temmuz 2016’dan bugüne kadar yaşadığınız hukuki ve insani mağduriyetleri kronolojik sıraya göre belgeleri ve yaşadığınız hikayeleri ile birlikte anlatmanız gerekecektir.Bundan dolayı 4-5 saatlik mülakatta  7 – 8 tane yaşadığınız mağduriyeti anlatmaya fırsatınız olacaktır. Mülakat süreniz arttıkça 10 – 12 ye kadar anlatacağınız mağduriyetiniz olacaktır. Bundan dolayı sizler hukuki ve insani olmak üzere belgesi olan mağduriyetinizden belgesi olmayan mağduriyetinize doğru 20 adet mağduriyetinizi listeleyiniz. En kuvvetli olan ve sizin için en önemli olan mağduriyetlerinizi ilk sıraya koyunuz. Bu mağduriyetlerizi eşinizle, arkadaşınızla, avukatınızla istişare ederek pratik yapınız. Örneğin;1.sıraya kim olduğunuz ve aidiyetiniz ile ilgili bilgi ve belgeleri sunmalısınız, 2.sıraya hukuki mağduriyetlerinizi yani yakalama, tutuklama, soruşturma iddianame polis tutanağı vb… belgeleri, 3.sıraya insani mağduriyetlerinizi yani khk, sosyal medyadan hakaretler, çevre baskısı, ötekileştirme, ihbar, itibarsızlaştırma vb… olayları anlatmalısınız. Her bir mağduriyetinizi yaşanmış hikayenizle anlatıp belgeyi sununuz yada belgeyi sunun yaşadığınız korkuları, endişeleri, tehdit ve tehlikeleri anlatınız. Eşinizle yada bir arkadaşınızla karşılıklı birbirinize anlatarak çelişkiden kurtulmak tutarlı ve inandırıcı olmak için çok önemlidir. Raportör size Almanya’ya neden geldiniz derken sizin kim olduğunuza ve hangi sebep ve mağduriyetle Almanya’da olduğunuza bakar, bununla birlikte ülkenizi ve yaşadığınız yeri neden terk etmek zorunda kaldığınıza bakar, ayrıca Almanya’nın hangi özelliklerinden dolayı seçtiğinize bakar.

Anlatım sıralamanız:

A. Aidiyet

1- Kim olduğunuz ve donanımınız hakkında bilgi

2- Aidiyet bilginiz ( sosyal grup, kurum ve kuruluş vb)

B. Hukuki mağduriyetler

3- Siyasi koğuşturma ( Almanya anayasası 16A)

4- Takip, Devlet takibi ( yakalama, tutuklama, soruşturma, tutanak, uyak ekran görüntüsü gibi belgeler) (Almanya oturum kanunu madde 60)

C. İnsani Mağduriyetler

5– Somut gerekçelere dayanan korkular (Almanya iltica kanunu madde 3)

6- Somut gerekçelere dayanan zararlar (Almanya iltica kanunu madde 4)

(Not: İşten atılmak ve işşiz kalmak mağduriyet değildir fakat evinizin yada okulunuzun yakılması, arabanızın taşlanması gibi zararlar birer mağduriyettir. İşe girememek, işe alınmamak da mağduriyet değildir)

7-  Yaşam-Güvenlik ve Özgürlük Mağduriyeti (Avrupa insan hakları sözleşmesi 5. madde)

8- Avrupa insan hakları sözleşmesi 15. maddenin ihlal edilmesi

Ana fikir olarak raportör sizin sunacağınız bilgi  ve belgeleri anlatacağınız olayların içeriğini bu kriterlere göre değerlendirecektir. Bu kriterleri aşağıda örnekleri ile birlikte açmaya çalışacağız.

***

Örneğin;

(Kim olduğunuz ve aidiyet kısmı) ben çocukluğumdan beri şu sosyal grubun içerisinde öğretmen, idareci, yönetici olarak çeşitli pozisyonlarda bulunduğum gibi yaptığım çalışmalardan dolayı aktif, etkin tanınan bilinen önde gelen insanlardan biri idim.

(Siyasi kovuşturma ve takip) Bu nedenle hakkımda yapılan asılsız ihbarlar ve politik-siyasi baskılar nedeni ile devlet tarafından hakkımda hukuksuz uygulama yapılarak soruşturma, yakalama, tutuklama, göz altı iddianame düzenleyerek beni takibe aldı bu yüzden haksızlığa ve (özgürlük ve yaşam engeli) hukuksuzluğa maruz kalarak hapse atılacağım ve uzun süre hapiste kalarak özgürlüğümden olacağım, işkence göreceğim. Bu sebeple tehdit ve tehlike altındayım. Ülkeme geri dönersem hapse atılır ve işkence görürüm.

(Geri dönememe sebebi) Geldiğim ülkeye geri dönemem çünkü geldiğim ülkeyle kendi ülkem arasında iade anlaşması bulunmaktadır.

(Neden Almanya) Bu nedenle demokrasinin, özgürlüğün, hukukun ve insan haklarına saygının olduğu beni ülkeme iade etmeyeceğine inandığım Almanya’ya sığındım.

Yukarıdaki örnekte de görüleceği gibi kim olduğunuz hangi mağduriyetten dolayı burada bulunduğunuz kendi ülkenize neden dönemeyeceğiniz ve Almanya’yı seçme nedeniniz özet olarak örnekte ifade edilmiştir.

***

HUKUKİ MAĞDURİYETLER

Siyasi koğuşturmaya sahip ve devlet tarafından takip ediliyorsanız sığınmacı yani azul hakkına sahip olacaksınız.

Siyasi koğuşturma örneği (Almanya anayasası madde 16A)

Raportör sizi dinlerken önce siyasi sığınmacı azul hakkınız bulunup bulunmadığına (yani hakkınızda siyasi kovuşturma ve devlet takibi var mı) bakacaktır. Raportör sizi ilk dinlemeye başlarken Almanya anayasası 16A maddesine göre hakkınızda siyasi kavuşturma olup olmadığını anlamaya çalışacaktır. Eğer hakkınızda siyasi bir kovuşturma olduğunu ifade ediyorsanız, bununla ilgili yakalama tutuklama iddianame gibi bir belge, gazete, Tv gibi medya araçlarında size yönelik yapılan adınızın geçtiği ihbar, tehdit, hakaretler gibi olayların belgesini, yaşadıklarınızı anlatarak birlikte sunmanız gerekmektedir.

Siyasilerin devlet ve devlet kurumlarına, topluma, medyaya yapmış oldukları baskı, zulüm şiddet nedeni ile sizlerin siyasiler sebebiyle haksızlığa uğrayıp uğramadığınıza ve siyasi koğuşturma altında olup olmadığınıza bakacaktır. Burada ülkenin genel fotoğrafından değilde sizin şahsınıza ve ailenize yönelik, çalıştığınız kurumlara yönelik siyasilerin yapmış olduğu baskı, zulüm, şiddetten bahsetmeniz gerekmektedir.

(Siyasi koğuşturma: Gammaz taifesinin gammazlaması nedeniyle kişinin hakkında ihbar ve fişleme neticesinde kişi ile ilgili araştırma, soruşturma yapılıp iddianame hazırlanmasıyla mahkeme aşamasına kadar geçen olaylar örgüsüdür )

***

Örneğin, yönetim kurulu üyesi olduğum bir konfederasyonun Aralık 2015’ te yapılan bir oteldeki toplantısına katılmıştım ve başkanımızın hükümete yönelik haklı eleştirileri neticesinde bende ayakta alkışlayanlardan biriydim. Bu nedenle cumhurbaşkanı tarafından o toplantıya katılıp ayakta alkışlayanlar hakkında gerekli işlemler yapılacak diyerek toplantıya katılanları tehdit etti bende o toplantıya katılanlardan biri olarak siyasilerin baskısı nedeni ile tehdit, tehlike ve korku altındayım.

***

Raportör ikinci olarak hukuki mağduriyet olarak sizin devlet tarafından takip edilip edilmediğinize bakacaktır. Referans olarak Almanya oturum kanunu Madde 60’i dikkate almaktadır.

TAKİPTE demek,

  1.  devlet tarafından,
  2.  devlete veya devletin egemenlik alanının önemli bölümlerine hükmeden partiler veya örgütler tarafından,
  3.  devletin yönetim gücünün mevcut olduğu veya olmadığı durumu dikkate alınmaksızın kanıtlanmış bir şekilde takibata karsı koruma sağlayacak durumda olmamaları , ülke içinde başka bir kaçış imkanının olması hali (kamuoyuna yansıyan insan kaçırma olayları)

Yani devlet kurumları tarafından hakkınızda düzenlenmiş olan yakalama, tutuklama, soruşturma, göz altı, iddianame gibi hakkınızda verilmiş mahkeme kararları veya devlete ait tutanakların bulunması sizin devlet tarafından takip edildiğinizi gösterir. Takipte olduğunuzu kanıtlamanız ve belge sunmanız gerekmektedir.

***

Örneğin;

  • Bir okulda yönetici ya da öğretmen olduğunuzdan dolayı hakkınızda yakalama, tutuklama kararı çıkartıldı ise takiptesiniz demektir.
  • Bir bankaya para yatırdıysanız bundan dolayı iddianameniz varsa takiptesiniz demektir.
  • Polis eviniz bastı ise ve tutanağı var ise takiptesiniz demektir.

Bu gibi takip olayları nedeniyle devlet tarafından tehdit altında ve tehlikedesiniz demektir. Bu konuları anlatırken beyan ne kadar önemli olursa olsun, mutlaka belge vermeniz gerekmektedir (UYAP ekran görüntüsü, avukat yazısı, iddianame, tutanak, soruşturma belgeleri, hapis kararları vb). Belge vermeden bu tip olayları herhangi bir belge sunmadan bu tip olayları anlatırsanız röportaj sizin takipte olduğunuzu düşünmeyecek ve sizi inandırıcı bulmayacaktır. Bu nedenle ilticanız kabul edilmeyebilir.

Bu gibi bir durumda yukarıdaki gibi takibata maruz kalmış birisi bilgi anlatıp belge sunamıyorsa; devlet dairesine gidemediğini, avukat tutamadığını bu sebeple hakkındaki belgeleri sunamayacağını anlatıp siyasi koğuşturma ve takipte konularına çok değinmeden güçlü olduğu alan olan ‘ insani mağduriyetler’ üzerinden yürümelidir.

***

Örnek: Bir gün kurumda çalışırken “senin çocuğun ……..ların okulunda okuyormuş ve seninde ………ların bankasında hesabın varmış” diyerek bana karşı hakaretler ve küfürler savurarak onur kırıcı ve aşağılayıcı insanlık dışı muamele ederek beni kurumdan kovdular. Hakkımda yapılan bu fişleme neticesinde polis evimi bastı eşimin çocuklarımın ve mahallelinin gözü önünde bana bir vatan haini muamelesi yapılarak ifşa edildim ve itibarsızlaştırıldım. Bu sebeple savcılık asılsız ihbarlar sebebiyle beni tutuklama istemiyle mahkemeye sevketti. Bu aşamada polis ve savcılık neden tutuklandığımı ve iddia edilen suçları söylemedi, haklarımı okumadı.  Hakim ise siyasi baskılar yüzünden beni hapse attı. Yada savcılık adli kontrol şartı ile tahliye etti, beni takibe aldılar, yakalanmam durumunda hukuksuz bir şekilde hapse atılacağım, özgürlüğümden alı konulacağım.

***

NOT: ‘KHK ile işten atıldım’, ‘işsiz kaldım’, ‘iş bulamadım’ gibi ekonomik sebepler mağduriyet ve iltica sebebi değildir. Doğru ifade edilemediği takdirde takip manasına da gelmemektedir. KHK ile ilgili durum belki şöyle ifade edilebilir: ‘KHK ile önce açığa alındım, sonra ismim medyada ifşa edildi, itibarsızlaştırıldım, hukuki yollarla hakkımı arayacağım kapı kalmadığından dolayı saklanmak ve kaçmak zorunda kaldım çünkü daha sonra olay yakalama, tutuklama ve hapse kadar uzanabilmektedir ‘ gibi ifadeler KHK’nın ciddiyetini daha iyi anlatabilir.

Bu bölümde belgesiz ifadenin çok inandırıcılığı bulunmadığı için raportör “evimi polis bastı” gibi ifadeleri inandırıcı bulmamaktadır ve sizin takip edildiğinizi düşünmemektedir. Bu “TAKİPTE” bölümünde ihbar, fişleme, tehdit, tehlike, hukuksuzluk, işkence gibi mağduriyetlerinizden bahsetmeniz gerekmektedir.

***

NOT: Şayet devlet tarafından takip edildiğinizi düşünüyorsanız, bu durumda takip edildiğiniz andan itibaren devlet ve devlet kurumları ile herhangi bir irtibatınız olamaz. Örneğin; hep yakalama, tutuklama, soruşturmanız olduğunu söylüyorsunuz fakat emniyete 3 4 defa pasaport almaya gittiğinizi söyleyip pasaport alamadığınızı söyleyip mağduriyetinizi anlatmaya çalışıyorsunuz ancak burada çelişkiye düşerek inandırıcılığınızı kaybediyorsunuz. Çünkü takipteyseniz devletin sizi yakalaması gerekir. Böyle yaparak farkında olmadan devletin sizi yakalamadığını ve takipte olmadığınızı göstermiş oluyorsunuz. Buna dikkat etmeniz gerekmektedir.

Eğer hakkınızda yakalama, tutuklama, soruşturma gibi tutanaklar ve belgeler yok ise devlet tarafından takip ediliyorum demeyiniz. TAKİPTE konusunu avukat tutamadığımdan dolayı yada avukatım içeride olduğundan dolayı hakkımda yakalama ve tutuklama ile alakalı işlem olup olmadığını bilmiyorum diyebilirsiniz.

İNSANİ MAĞDURİYETLER

(Avrupa insan hakları sözleşmesinde ki hak ihlalleri)

Bu bölümde anlatacağınız olaylar size ‘mültecilik’ hakkı kazandıracaktır. Mültecilik sahip olduğunuz din, dil, ırk, cinsiyet, politik düşünce (muhalif olma gibi) ve belli bir sosyal gruba ait olmadığınızdan dolayı devlet kurumları ya da toplumun belli kesimleri tarafından baskı, zulüm, şiddet, işkence, ötekileştirme, itibarsızlaştırma, insanlık dışı muameleler görüyorsanız iltica ettiğiniz takdirde bilgi ve belgeler ışığında uygun sunum yapabilirseniz ‘mülteci’ olma hakkınız olacaktır.

Şayet hukuki mağduriyetleriniz zayıf ise yani siyasi koğuşturma ve takip altında değilseniz ve bilgi ve belge sunamıyorsanız bu durumda asıl mağduriyetlerinizi siyasi sığınma yada takip konusu olarak değil ‘sosyal bir gruba ait olan mağdur mülteci sıfatı’ ile anlatmanız ve bunun üzerine yoğunlaşmanız sizin için daha faydalı olacaktır. Mülakat devam ederken raportör sizin anlattığınız insani mağduriyetlerinizin hangi kanun maddesine uyduğuna bakar. Bu nedenle raportör sosyal bir gruba ait olduğunuzdan dolayı Almanya iltica kanunu Madde 3, 4 ve 26 , aynı zamanda Avrupa insan hakları sözleşmesi 5 ve 15’e bakacaktır. Böylece sizlerin baskı zulüm, şiddet, işkence, insan onurunu kırıcı aşağılayıcı insanlık dışı muamelelere maruz kalıp kalmadığınıza yaşadığınız korku endişelere, kendinizi yaşadığınız ülkede güvende olup olmadığınıza bakacaktır. Sosyal gruba ait olduğunuzdan dolayı Facebook, Twiter, Instagram gibi sosyal medya hesaplarından ve Whatsupp gibi mesajlaşma iletişim kanallarından karşılaştığınız hakaretler, küfürler, onur kırıcı söylemler gibi olayları duygu ve düşüncelerinizle birlikte ekran çıktılarını da vererek anlatmanız gerekmektedir. Hatta gazete, dergi, tv, radyo gibi siz veya ailenizin, mesai arkadaşlarınızın yada çalıştığınız kurumların adları bir iftira, bir yalan karalama haberleri varsa bunlardan burada bahsetmeniz gerekmektedir.

***

KHK’lar gibi hukusuzluklarla hak gasbı yapılıp suçsuz yere hapse atılma; uzun tutukluluk süresi gibi belirsizlikler; bununla birlikte işkence görme; can korkusu yaşama; aile, akraba, toplumsal baskıya maruz kalarak tecrit edilme ve bundan dolayı ötekileştirilme; baskı, zulüm, şiddet görme; ihbar gibi insanlık dışı uygulamalara karşı hakkınızı arayamamak; ayrıca abonesi ve üyesi olduğunuz medya kuruluşlarının kapatılmasıyla haber alma özgürlüğünün elinizden alınması; özgürce fikrinizi beyan edebildiğiniz sosyal medya hesaplarında şahsınıza ve ailenize karşı küfür, hakaret, insan onurunu kırıcı tehditler almanız sonucu kendinize ve aile bireylerine zarar gelmemesi için sosyal medya hesaplarınızı kapatmanız;

Çocuklarınızı kendi inandığınız değerlere göre yetiştirdiğiniz okul ve kurumların kapatılması; diğer okullarda çocuklarınızın tehdit, baskı ve mobbing’e maruz kalması; devlet, toplum ve aile fertleri tarafından takip edilip ihbar edilme korkusundan dolayı çok sevdiğiniz ülkenizi terk etmek zorunda kalmanız Almanya’ya iltica gerekçelerinizden bazıları olabilir.

SOMUT GEREKÇELERE DAYANAN KORKU MAĞDURİYETİ

Raportörün diğer bir baktığı olay ise ‘korku’ maddesidir( Almanya iltica kanunu madde 3). Raportör korku ve endişelerinize bakarken aşağıdaki kanun maddelerini referans alacaktır.

  1. Irkı, dini, uyruğu, siyasi düşünceleri ve belirli bir sosyal gruba mensubiyeti yüzünden vatandaşı olduğu ülkede zulme uğrayacağına dair haklı nedenlere dayalı korkularının bulunması,
  • Vatandaşı olduğu ülkenin korumasından yararlanamaması veya yararlanmak istememesine yol açan korkular taşıması,
  • Bu korkularından dolayı vatandaşlığını taşıdığı ve önceden ikamet ettiği ülkesinin dışında halen vatansız kimse olarak yaşıyor olması, bahse konu korkuları nedeniyle vatandaşı olduğu ülkesine dönememesi veya dönmek istememesi nedeniyle vatandaşı olduğu ülke dışında ikamet ediyor olması şartları aranır.

***

Örneğin, her bir siren sesi duyduğunuzda her bir kapı tıklamasında, eşinizin evden çıkıp eve döner mi acaba endişesinden, nezarete alındığınızda işkence görme, tecavüze uğrama vb. korku ve endişelerinizi mümkün mertebe belgeleri ile birlikte haklı sebeplere dayanarak anlatmanız, anlatırken de ruh halinizi yansıtmanız etkili olacaktır. Raportör sizin beden dilinize dikkat etmektedir. Anlattığınız olaylarla beden diliniz uyumlu olmalıdır.

***

Örneğin; yaşadığınız yerde arkadaşınız, akrabanız ve mahalleli tarafından dışlanma, selam ve irtibatlarını kesme bunun neticesi olarak devlete ve topluma ihbar edecekleri korku ve endişesi yaşama, toplum tarafından linç edilme, devlet tarafından hapse atılma korkusu yaşama gibi…

***

Almanya İltica Kanunu Madde 3B Zulüm Nedenleri

Bir grub özellikle belirli bir sosyal grup olarak kabul edilir, eğer
a) Bu grubun üyeleri, kimlik ve vicdan için, ilgili kişinin bunlardan vazgeçmesi için zorlanmaması gerektiren, değiştirilemeyen, ortak yanlar veya özellikler taşıyor ya da bir inanç itikatı paylaşıyorlar ise,
b) Çevrelerinde bulunan toplumun, kendilerine farklı bir gözle bakması sebebiyle, söz konusu ülkede yer alan grup, belirgin şekilde sınırlı bir kimliğe sahip ise; Cinsel yönelimin ortak özelliğine dayanan bir grup da belirli bir sosyal grup olarak kabul edilebilir; Alman hukukuna göre, cezayı gerektiren eylem olarak kabul edilen eylemler dahil değildir; belli bir sosyal gruba mensup olarak, yalnızca cinsiyete veya cinsiyet kimliğine dayandığı takdirde de, zulüm söz konusu olabilir;

Raportörün diğer bir bakacağı şey ise size karşı ‘zalimane bir eylem’ olup olmayacağı maddesidir. Zalimane eylemler kanun maddesinde aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır;

  • Cinsel şiddet de dahil olmak üzere fiziksel ve psikolojik şiddet içeren eylemler (mesela, hapishane ziyaretlerinde yapılan üst baş arama uygulaması yada elbisesiz bırakılma),
  • Ayrımcı nitelikte olan veya ayrımcı bir şekilde uygulanan yasal, idari, kolluk veya yargısal önlemler(siyasiler tarafından adres gösterilen bir sosyal gruba ait olduğunuzdan dolayı devlet mekanizmalarının peşin hüküm vermeleri),
  • Orantısız veya ayrımcı nitelikte adli kovuşturma veya cezalandırmalar,
  • Orantısız ve ayrımcı nitelikte cezalandırmaya neden olan adli temyiz hakkının engellenmesi,
  • Belirli bir cinsel gruba veya çocuklara yönelik eylemler bu Kanun’un uygulanması bakımından zalimce eylem kapsamına girer.

Zalimce eylem nedenleri kanunda şu şekilde izah edilmiştir;

  • Bir grubun özel bir toplumsal grup olarak kabul edilmesi için
  1. Grup üyelerinin doğuştan gelen özellikleri paylaşması veya değiştirilemeyecek ortak geçmişe sahip olmaları veya kimliklerinin temel bir unsuru olan ve feragat etmeye zorlanamayacakları karakteristik bir inancı paylaşmaları,
  2. Grubun bulunduğu çevre tarafından cinsel tercihleri nedeniyle farklı olarak algılanmasından kaynaklanan özel bir kimliğe sahip olması durumu, cinsel kimliğinden dolayı zalimce eylemlere maruz kalması durumu ve bu durumun belirli bir sosyal gruba mensubiyetten kaynaklanan zalimce eylem niteliğinde olması
  • Kültürel, etnik, dilsel kimlik, ortak coğrafi veya siyasi köken veya diğer bir devletin nüfusu ile ilişki temelinde tanımlanan ve vatandaşlıkla sınırlandırılmayan milliyet durumu,
  • Deri rengi, soy veya belirli bir etnik gruba aidiyetten kaynaklanan ırki durum,
  • Deist veya ateist düşüncelere sahip olma, çeşitli ibadetlere biçimlerine ve dini aktiviteler katılma veya katılmama, dini düşüncelerin ifadesi veya herhangi bir din tarafından emredilen kişisel ya da toplumsal davranışlarına uymayı kapsayan dini durum

Burada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde5 bahsedilen özgürlük, güvenlik ve yaşam hakkı engellenmiştir. Bu haklarınızı örnekleri ile birlikte anlatmanız gerekmektedir. (bknz: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Madde5)

Zulmün olmaması için en önemli kriter zulme karşı etkili ve sürekli koruma sağlanabilmesidir. Zulme karşı karşı etkili ve sürekli koruma sağlanamadığı için zulüm devam etmektedir. Siz sosyal bir gruba ait olduğunuzdan dolayı yada irtibatınız iltisakınız ve mensubiyetiniz varsa “bir sosyal soykırıma tabi tutuluyorsanız” ve Avrupa insan hakları sözleşmesinde belirtilen haklarınız elinizden alındı ise siz zalimane bir uygulama ile karşı karşıya iseniz demektir. Bu çerçevede Avrupa insan hakları sözleşmesinde belirtilen haklarınızı okumanızı tavsiye ederiz. Neden kendi ülkenize dönemezsiniz şeklinde raportör size soru sorduğunda ülkenizde idam olmadığını ve 2004′ te kaldırıldığını ve dolayısı ile başınıza bir şey gelmeyeceğini düşünebilir. Bundan dolayı idamdan daha beter bir madde olan 696 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 121. Maddesinden bahsetmeniz daha iyi olacaktır.

“(2) Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.”

İKİNCİL KORUMA YA DA EK KORUMA HAKKI

Sığınmacı ve mülteci hakları dışında ikincil koruma hakkı bulunmaktadır. Bu hakka sahip olabilmek için aşağıdaki konularda mağduriyetleriniz bulunmalıdır.

Almanca İltica Kanunu Madde 4 
Yabancının, kendi ülkesinde ciddi zarar görme tehlikesi taşıdığına inanmak için geçerli sebepler sunması halinde, ek koruma alma hakkına sahiptir. Ciddi hasar olarak geçerli olan durumlar
1. İdam cezasının uygulanması veya infaz edilmesi, (Türkiye’de 2005 yılında idam kalktı. Fakat idamdan beter bir madde olarak 696 sayılı KHK’nın 121. maddesi bulunmaktadır.)
2. İşkence veya insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezaya maruz kalmak.
3. Uluslararası veya yerel silahlı çatışmalarda, keyfi şiddet sonucu, bir sivilin yaşamı veya bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehdit durumu teşkil etmesi. Ya da sizin böyle bir olay ile karşı karşıya kalmanız. (Mesela Eskişehir Osmangazi üniversitesinde bir katilin 4 kişiyi öldürüp, kanunun bana verdiği yetkiyi kullandım demesi.)

Yukarıda bahsedilen konularda mağduriyetiniz varsa ikinci bir koruma alma hakkınız bulunmaktadır.

ALMANYA İLTİCA KANUNU MADDE 26

Almanya iltica kanunu madde 26

Sığınmacı ve mültecinin hakları ve mağduriyeti eş ve reşit olmayan çocukları içinde iltica hakları geçerlidir. Dolayısıyla eş ve çocuklarınızın mağduriyeti sizin için de geçerlidir.

***

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ MADDE 5

Madde 5 Özgürlük ve güvenlik hakkı
*Yakalanan her kişiye, yakalanma nedenlerinin ve kendisine yöneltilen her türlü suçlamanın en
kısa sürede ve anladığı bir dilde bildirilmesi zorunludur.
* Yakalanan veya tutulan herkesin derhal bir yargıç veya yasayla adli görev yapmaya yetkili kılınmış sair bir kamu görevlisinin önüne çıkarılması zorunlu olup, bu kişi makul bir süre içinde yargılanma ya da yargılama süresince serbest bırakılma hakkına sahiptir. Salıverilme, ilgilinin duruşmada hazır bulunmasını sağlayacak bir teminat şartına bağlanabilir. (Mesela KHK ve OHAL mağduriyeti nedeniyle gerçekleşen uzun tutukluluk süreleri)
* Yakalama veya tutulma yoluyla özgürlüğünden yoksun kılınan herkes, tutulma işleminin yasaya
uygunluğu hakkında kısa bir süre içinde karar verilmesi ve, eğer tutulma yasaya aykırı ise, serbest
bırakılması için bir mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
* Bu madde hükümlerine aykırı bir yakalama veya tutma işleminin mağduru olan herkes tazminat hakkına sahiptir.

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ DİĞER MADDELERİ

Avrupa insan hakları sözleşmesinde yazan insan hakları ihlalleri ilticanızın ana temelini oluşturmaktadır. İnsan hakları maddelerini yukarıda bahsettiğimiz ilgili konulara dağıtarak anlatmanız faydalı olacaktır.

MADDE 1 İnsan haklarına saygı yükümlülüğü(itibarsızlaştırma ve aşağılama onur kırıcı davranışları anlatınız)

MADDE 2 Yaşam hakkı (Hapse atılma, gaybubet gibi olaylar anlatılmalı)(Türkiye’de 2005 yılında idam kalktı. Fakat idamdan beter bir madde olarak 696 sayılı KHK’nın 121. maddesi bulunmaktadır. Eskişehir üniversitesindeki olay)

MADDE 3 İşkence yasağı (Maddi-manevi işkenceler psikolojik işkenceler ve linç uygulamaları anlatılır)

MADDE 5 Özgürlük ve güvenlik hakkı (devletin vatandaşını koruyamaması)

MADDE 6 Adil yargılanma hakkı(siyasi baskı olmaksızın adil yargılanma hakkının ihlali)

MADDE 7 Kanunsuz ceza olmaz (Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan bir eylem yüzünden cezalandırılamaz, mesela bankaya para yatırmak)

MADDE 8 Özel ve aile hayatına saygı hakkı (1. Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. 2. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir. )

MADDE 9 Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü

MADDE 10 İfade özgürlüğü

MADDE 11 Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü (1. Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir. 2. Bu hakların kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplum içinde ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olanlar dışındaki sınırlamalara tabi tutulamaz. Bu madde, silahlı kuvvetler, kolluk kuvvetleri veya devlet idaresi mensuplarınca yukarıda anılan haklarını kullanılmasına meşru sınırlamalar getirilmesine
engel değildir)

MADDE 12 Evlenme hakkı

MADDE 13 Etkili başvuru hakkı (mahkeme başvuru haklarının engellenmesi)

MADDE 14 Ayrımcılık yasağı( Bu Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, sosyal grup, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır.)

MADDE 15 Olağanüstü hallerde yükümlülükleri askıya alma (OHAL ve KHK uygulamaları)

MADDE 16 Yabancıların siyasal etkinliklerinin kısıtlanması

MADDE 17 Hakları kötüye kullanma yasağı (Bu Sözleşme’deki hiçbir hüküm, bir devlete, topluluğa veya kişiye, Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerin yok edilmesi veya bunların Sözleşme’de öngörülmüş olandan daha geniş ölçüde sınırlandırılmalarını amaçlayan bir etkinliğe girişme ya da eylemde bulunma hakkı verdiği biçiminde yorumlanamaz.)

MADDE 18 Haklara getirilecek kısıtlanmaların sınırlanması (Anılan hak ve özgürlüklere bu Sözleşme hükümleri ile izin verilen kısıtlamalar öngörüldükleri amaç dışında uygulanamaz.)

Avrupa insan hakları sözleşmesinin bu maddelerinden birkaçı veya çoğu maddeleri sizin mağduriyetlerinizle alakalı olabilir. Lütfen mağduriyetlerinizi bu bilgi ve belgeler ışığında bu maddelere göre delillendiriniz.

NEDEN ALMANYAYI TERCİH ETTİNİZ?

Son olarak, neden başka bir ülke değil de Almanya dedikleri takdirde diğer ülkelerle kendi ülken arasında suçlu iade anlaşması olduğundan dolayı kaçırılarak zorla ülkeme gönderilme ve iade edilme korkusu olduğu için Almanya dışında bir ülkeye gitmek de benim için güvenli değildir.

Almanya’nın beni Türkiye’ye deport etmeyeceğine inandığımdan dolayı.

Almanya Dış İşleri bakanının Türkiye’ye gitmeyin uyarısı.

NEDEN KENDİ ÜLKENİZE GERİ DÖNEMEZSİNİZ?

Hakkımda ihbar ve fişleme bulunduğundan dolayı

Yakalama, tutuklama ve iddianame olduğundan dolayı

Hapse atılma ve işkence görme korkusu

Yaşam ve özgürlüğümün kısıtlanması ve kendimi güvende hissetmeme

696 sayılı KHK’nın 121. maddesi gereği sivil katliamın ve linc edilmenin önünün açılması. Örneğin Eskişehir olayı..

***

Bu madde çerçevesinde Eskişehir’de Osmangazi Üniversitesinde bir kendini bilmez 3-4 kişiyi öldürmüştür ve kanunun bana verdiği yetkiyi kullandım demiştir. Bu sebeple hakkımdaki iddialardan dolayı ülkeme geri döndüğüm takdirde beni herhangi bir kişi öldürse yada yaralasa hakkımı arayacağım bir merci bulunmamaktadır. Bu nedenle ülkeme döndüğüm takdirde öldürülme korkusu yaşıyorum. İltica ettiğim için vatan haini sayılacağım. Kaçtığımdan dolayı hakkımdaki yakalama kararı tutuklamaya dönüştürülerek hapse atılacağım ve işkence göreceğim. Bu nedenle ülkeme gidemem.

***

Mülakatınız tamamlandıktan sonra raportör sizi tercüman vasıtası ile anlattığınız olayları tercüme ettirerek onaylayacaktır. İmza attığınız takdirde tercümanın anlattıklarını ve raportörün tutanağını kabul etmiş ve onaylamış sayılacaksınız. Bu aşamadan sonra verilecek kabul yada ret cevabını bekleyeceksiniz. Şayet mülakattan sonra hakkınızda bir gelişme olursa bu konu ile alakalı bilgi ve belgeleri ikinci mülakatı yaptığınız yere iletmeniz faydalı olacaktır.

İkinci mülakatta raportör verdiğiniz belgelerin hepsini almayabilir. Bu durumda sizin için önemli gördüğünüz belgeleri ikinci mülakattan hemen sonra bir dilekçe eşliğinde e-posta yada posta yoluyla göndermeniz yararlı olacaktır.

İkinci mülakattan hemen sonra tutanağı kontrol ediniz bir yanlışlık varsa düzeltmeniz gereken yerler varsa ek bir dilekçe ile bu ifadelerinizin düzeltilmesini talep edebilirsiniz.

Yararlanılabilecek Kaynaklar:

  1. İltica değerlendirme kriter kanunları

https://ilticahaberleri.com/wp-content/uploads/2018/01/Almanyada-iltica-S%C3%BCreci-Koruma-h%C3%BCk%C3%BCmlerinin-dayand%C4%B1%C4%9F%C4%B1-yasa-maddeleri_T%C3%BCrkce-4.pdf

2.Almanya İltica Kanunu

https://ilticahaberleri.com/almanya-iltica-yasasi-turkce-tam-metin/

3.Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Hazırlanması Gereken Belge Listesi

https://ilticahaberleri.com/iltica-islemlerinde-avrupa-insan-haklari-sozlesmesinin-onemi/

4. BANF’ın Almanya iltica videosu

https://www.youtube.com/watch?v=C81UxACPF_s&list=PL6rNNLfRSc7MPWdqZ0O4ZK2Z2atVPUeBL

5. İkinci Mülakat Teknik Açıklama

https://www.youtube.com/watch?v=WhTiiJFFFOY

Yorum yaz