BUYRUN SİZE “BYLOCK SORGU EKRANI!”

Bu yazı Dr. Gökhan Güneş’in Twitter sayfasında paylaştığı yazı dizisinden alıntıdır.

Bugün sizlerle, Bylock’la ilgili çok önemli bir belgeyi; insanların hayatlarını karartmakta kullanılan Bylock sorgu ekranını paylaşacak ve Bylock listelerine girmek ya da çıkmanın ne kadar kolay olduğunu anlatacağım.

Görseldeki tutanak, Bylock’un neden delil olamayacağının tek başına ispatıdır. Peki bu görsel ne anlama gelmektedir? Hukuka aykırı ele geçirilen Bylock verilerinin, fişleme bilgileriyle birleştirildiği ve muazzam ve hukuksuz bir veri tabanı oluşturulduğu anlamına gelmektedir.

Veri tabanı tam bir mühendislik çalışması olup kapsamı çok geniştir. Veri tabanında “tekil” sorgulama yapılabildiği gibi meslek, il, yaş ve dönem gibi “grup” sorgulamaları da yapılabilir. Zira kişilerin “unvanına” kadar her türlü bilgileri sisteme yüklenmiştir. Ayrıca, girilen bilgiden sorgulanan kişiyle ilgili sonuca ulaşılmazsa, “tüm veri tabanlarında arama” yapılması da mümkündür. Böylesi bir veri havuzunun oluşturulması çok uzun zaman alacağı gibi ciddi insan kaynağı da gerektirmektedir.

Tutanak tarihine bakıldığında, veri havuzunun bu tarihten çok daha önce oluşturulduğu ve Bylock verileri üzerinde aylarca çalışıldığı anlaşılmaktadır. Sorgu ekranını hukuka aykırı kılan en önemli husus ise “kayıt ekleme”, ”kayıt silme” ve “kayıt güncelleme” sekmeleridir.

Bylock listelerine isminizin eklenmesi ya da çıkarılması işte bu kadar basittir. Silahlı örgüt üyeliğinden yargılanıp ceza almanız ya da beraat etmeniz tamamen bu sorgu modülünde adınızın olup olmamasına bağlıdır. Zira mahkemeler sadece bu modülü esas almakta ve sanıklar tarafından verilerin incelenmesi talebini; “Bylock kullanıcıları ile ilgili araştırma ve tespitlerin KOM Daire Başkanlığının TEKELİNDE” yürütüldüğü gerekçesiyle reddetmektedirler. İşte, KOM Dairesinin tekelinde olup yargı mercilerinin sadece buradan gelen çıktılarla

karar verdiği,her türlü ekleme,çıkarma ve güncellemenin yapılabildiği bu garabet delille insanların hayatı karartılmaktadır. Bu sorgu modülünü görüp Bylock’u delil kabul edenlere bir kez daha soralım; “Üzerinde her türlü değişikliğin yapılabildiği bir veri delil olabilir mi?” “Hiçbir sanığa, vekiline ve hatta mahkemeye dahi verilmeyen ve her şeyin sisteme girebilen bir memurun insafına kaldığı tek sayfalık çıktıya dayanılarak insanlar terörist kabul edilebilir mi?” “Yargıtay 16. CD, Ceza Genel Kurulu ve AYM ittifakla Bylock’la ilgili hukuki sürecin 09/12/2016’da başladığını belirtirken, tutanakta 01/12/2016’da yapıldığı söylenen güncelleme ne anlama gelmektedir?” “Dijital veri ya da delilde güncelleme olur mu?” “Bylock’u hukuka aykırı delil kabul etmeniz için verilerin kaç kez güncellenmesi gerekir?” “Hakim kararı olmadan verilere müdahale edilebilir mi?” “Verilere müdahale edildiği gün gibi ortadayken bu verileri hâlâ delil olarak kabul edip verilen cezaları savunacak mısınız?”
Son olarak, tutanakta yer verilen bir hususa daha dikkat çekmekte fayda vardır. O da; bu tutanakları düzenleyenlerin; düzenlenen tutanakları sorgusuz sualsiz delil kabul edip kendilerini “hakim” sanan hukuk bilmezlerden daha akıllı olduklarıdır! Zira tutanağa, bu bilgilerin istihbari çalışma sonucu elde edildiğini ve delil olarak kullanılamayacağını yazmışlardır. Bundan bile habersiz hukuk bilmezler, yapmaları gereken araştırma ve tespitleri KOM Dairesinin TEKELİNE vererek açıkça suç işlediklerini itiraf etmişlerdir!

İster sivil ister asker olsun; darbe teşebbüsünden haberi olmayanlar BERAAT EDECEK, bu kişiler TÜM HAKLARINI VE İTİBARLARINI GERİ ALACAK ve verdikleri kararlarla insanların hayatını karartanlar da hukuk önünde HESAP VERECEKLERDİR!

Hukuki mücadeleye devam!

KAYNAK SAYFA:

Yorum yaz