Cemaat Mensupları için İltica Oturum Mülakatına Ayrıntılı Hazırlık Kılavuzu

Cemaat Mensupları için
İltica Oturum Mülakatına Ayrıntılı Hazırlık Kılavuzu

1)MÜLAKATI ANLAMAK

Birleşmiş Milletlere üye mülteci hakları sözleşmesine imza atmış olan herhangi bir güvenli ülkeye iltica ettiğinizde, o ülkeye ilticanızın kabulü için yapılan mülakattır. Bu mülakatı mülteciler kendi aralarında ana mülakat ya da oturum mülakatı olarak ifade ederler. Ancak resmi olarak 2. İnterwiew ya da 2. duruşma, 2. dinleme, 2. mülakat olarak da adlandırılabilir. Hangi ülkeye başvuru yaparsanız yapın, iltica işlemleri; başvuru aşaması, 1. mülakat (yol mülakatı, Dublin mülakatı), 2. mülakat (oturum mülakatı) olmak üzere 3 aşamada gerçekleşmektedir. Bu yazımızda iltica oturum mülakatı denilen 2. mülakatla ilgili sizleri bilgilendirmeye çalışacağız.

2. mülakat, iki bölümden oluşmaktadır:

Birinci bölüm, daha önce yol mülakatında vermiş olduğunuz bilgi ve belgelerin (çarpraz sorgulama gibi düşünebilirsiniz) tekrardan teyidi ve kontrolü şeklinde olacaktır. Bkz. Birinci Mülakat Soruları

İkinci bölüm de ise hayat hikayenizi anlatacağınız, “Ülkemize geliş sebebinizi anlatır mısınız?” “Ülkenize geri gönderilirseniz ne olmasını umuyorsunuz?” sorularına cevap aranacaktır. İşte bu ikinci bölümde anlattığınız hikayenin inandırıcılığı ölçüsünde kabul ya da ret alma durumuyla karşı karşıya kalacaksınız.

İkinci mülakatla ilgili vereceğimiz detaylı geniş bilgilendirmenin olduğu konuyla ilgili özet bilgilendirme (sıralama) aşağıdaki gibidir.

 

İkinci Mülakat (Ana Mülakat)

Karar verici raportörün karşısında kendinizi anlatmadan önce raportör size tercüman vasıtasıyla aşağıdaki ifadeyi anlatacaktır. Bu ifadeyle birlikte artık oturum mülakatınız başlayacaktır.

“Başvurana, zulmün akıbeti ve sığınma başvurusunun nedenleri hakkında şimdi dinleneceği söylendi. Zulüm korkusunu veya karşılaşacağı ciddi zarar riskini haklı çıkaran gerçekleri belirtmesi istenecektir. Ayrıca, sınır dışı edilmesini veya belirli bir ülkeye sınır dışı edilmesini engelleyen diğer tüm gerçekleri ve koşulları belirtmelidir. Bu nedenle, lütfen kişisel olarak başınıza gelenleri ve menşe ülkenizi terk etmenize neyin sebep olduğunu bildirin. İki ila üç yıl önce olan şeyler olmadan yapabilirsiniz. Lütfen bunları yalnızca, kaçışı tetikleyen güncel olayları anlamak için gerekliyse kısaca adlandırın.”

Bu açıklamayı yaptıktan sonra size şu soru sorulmaktadır:

2. MÜLAKATA GİRİŞ

SORU:Artık bu soruyla mülakat başlamıştır. Bu soruyu duyduğunuzda şöyle cevap verebilirsiniz?

Eğer bu soru doğru anlaşılırsa mülakat başarılı geçmekte, aksi takdirde ret alınmaktadır. Bu soruyu şöyle anlamak mümkündür: “Neden Meriç’e gelmek zorunda kaldınız? Neden ülkenizi kural dışı yöntemlerle terk etmek zorunda kaldınız? Ne ya da neler oldu ki ülkenizde kalamaz ve yaşayamaz hale geldiniz ve ülkenizi terk etmek zorunda kaldınız?  Yargı, hükümet, devlet sizinle neden uğraşıyor? Siz kimsiniz?” şeklinde soruları anlayabilirsek cevap vermemiz kolay olacaktır. Bu başlangıç sorusuna nasıl cevap verebileceğinizle ilgili video çalışmamızı izlemek için tıklayınız.

 

Bu soruyu cevaplarken cevabınızın içerisinde şu konuların geçmesi lazım:

  • (KONUMLANDIRMA, SİYASİ KOVUŞTURMA,DEVLET TAKİBİ,ÇIKIŞ HİKAYESİ,ZULÜM VE KORKULAR, İNSAN HAKLARI İHLALLERİ,KENDİ YAŞADIKLARINIZ, NEDEN ÜLKENİZE GERİ DÖNEMEZSİNİZ,            AŞAĞIDA ÖRNEK BİR TASLAK  ÇALIŞMASI BULACAKSINIZ. KENDİNİZİ BURADAKİ ÖRNEK VE SIRALAMAYA GÖRE HAZIRLAYABİLİRSİNİZ)

MÜLAKAT TASLAĞI

“Lütfen ülkemize geliş sebebinizi izah eder misiniz?”

BÖLÜM 1) KONUMLANDIRMA

Konumlandırma Örneği-1

Ben profesyonel hayatımda- MEB’ de öğretmen-devlete ……. biriminde memur- sosyal hayatında ise………. cemaatinde(hizmet hareketinde)üyeydim.   ………. sendikasının çalıştığım kurumda temsilcisiydim. İşte ben, hizmet hareketinin faaliyetlerine katılan, organize eden; sohbet, toplantı seminerlerine katılan ve bunları organize eden ve çevresinde hizmet hareketinin öğretisini ve felsefesini dünya görüşü olarak çevresine anlatan, propagandasını yapan ve hizmet hareketine insan kazandıran, hizmet insanlarından birisiydim.İşte ben, hizmet hareketinin faaliyetlerine katılan, organize eden; sohbet, toplantı seminerlerine katılan ve bunları organize eden ve çevresinde hizmet hareketinin öğretisini ve felsefesini dünya görüşü olarak çevresine anlatan, propagandasını yapan ve hizmet hareketine insan kazandıran, hizmet insanlarından birisiydim. “İşte bu hizmetsel faaliyetlerimden dolayı iddianamemde de görüldüğü gibi Hakkımda yeni itirafçıların, iftiracıların dosyama eklenmesi, hakkımda yeniden dosya açılması ya da dosyama yeni uydurma delillerin eklenmesi, içeride (6 yıl 3 ay) infaz sürelerinin dolması sebebiyle boşalan yerlere “yeniden yapılandırma” adı altında beni de içeri alacaklardı. Çünkü bu süreçte hapiste bulunan arkadaşlarımın ailelerine yardım etmiştim, bu tespit edilmiş. Dosyam….  aşamasından ……. aşamasına geçti. veya hakkımda….hakkımda…. yıl kadar hüküm verildi. yada yakama kararı çıktığı için kaçmak zorunda kaldım.hakkımımda devam eden siyasi soruşturmalardan dolayı ülkemde kalsaydım tutuklanıp hapse atılacaktım hayatımdan özgürlüğümden olacaktım. Zulme uğrayacaktım. (İŞTE BU YÜZDEN ÜLKENİZE GELDİM.) buyrun hakkımdaki siyasi  kovuşturma belgeleri.

BURADAN SİYASİ SORUŞTURMA BÖLÜMÜNE GEÇEBİLİRSİNİZ.

 

Konumlandırma Örneği-2

hem profesyonel hayatımda hem de sosyal hayatımda üye insanım. Ülkenize geldiğimde de buradaki hizmet kurumlarıyla da irtibata geçtim ve üyeliğim devam etmektedir. Ancak Türkiye de hizmet hareketine üye olduğum için hizmet kurumlarında çalışan, Bank Asya da hesabı olan, kimse yok mu ya bağış yapan, çoçuklarımı hizmet kurumlarına gönderen, gazete ve dergilerine abone olan ve çevresindeki inanlara üye olmalarına aynı zamanda gazete ve dergilerine üye olmaya teşvik eden birisiydim.İşte ben, hizmet hareketinin faaliyetlerine katılan, organize eden; sohbet, toplantı seminerlerine katılan ve bunları organize eden ve çevresinde hizmet hareketinin öğretisini ve felsefesini dünya görüşü olarak çevresine anlatan, propagandasını yapan ve hizmet hareketine insan kazandıran, hizmet insanlarından birisiydim. “İşte bu hizmetsel faaliyetlerimden dolayı iddianamemde de görüldüğü gibi Hakkımda yeni itirafçıların, iftiracıların dosyama eklenmesi, hakkımda yeniden dosya açılması ya da dosyama yeni uydurma delillerin eklenmesi, içeride (6 yıl 3 ay) infaz sürelerinin dolması sebebiyle boşalan yerlere “yeniden yapılandırma” adı altında beni de içeri alacaklardı. Çünkü bu süreçte hapiste bulunan arkadaşlarımın ailelerine yardım etmiştim, bu tespit edilmiş. Dosyam….  aşamasından ……. aşamasına geçti. veya hakkımda….hakkımda…. yıl kadar hüküm verildi. yada yakama kararı çıktığı için kaçmak zorunda kaldım.hakkımımda devam eden siyasi soruşturmalardan dolayı ülkemde kalsaydım tutuklanıp hapse atılacaktım hayatımdan özgürlüğümden olacaktım. Zulme uğrayacaktım. (İŞTE BU YÜZDEN ÜLKENİZE GELDİM.) buyrun hakkımdaki siyasi  kovuşturma belgeleri.

BURADAN SİYASİ SORUŞTURMA BÖLÜMÜNE GEÇEBİLİRSİNİZ.

Konumlandırma Örneği-3

PROFESYONEL HAYATINDA KENDİ ŞİRKET YA DA ŞİRKETLERİ OLAN …….. sektöründe ……. alanlarında iş yada işler yapan esnaf-iş adamı–tüccar-idim sosyal hayatımda ise hizmet hareketine ait ….. derneğinin üyesi-(hizmet hangi kurumda aidiyetiniz ve pozisyonunuzu yazmanız gerekiyor)-hizmet hareketinin okul yurt dernek dershane  vb. kurumların açılması için bulunduğum bölgede mütevelli olarak hizmetin ilerlemesi ve gelişmesi için finansal destek sağlayan ve bulan aynı zamanda fakir öğrencilerin okuması için burs bulan ve veren hizmet hareketine insan kazandıran hem fahri hem de gönüllü çalışan bir hizmet insanıyım.bununla birlikte her hizmet insanı gibi Bank Asya da hesabı olan, kimse yok mu ya bağış yapan, çocuklarımı hizmet kurumlarına gönderen, gazete ve dergilerine abone olan ve çevresindeki insanlara üye olmalarına aynı zamanda gazete ve dergilerine üye olmaya teşvik eden bir hizmet insanıyım.İşte ben, hizmet hareketinin faaliyetlerine katılan, organize eden; sohbet, toplantı seminerlerine katılan ve bunları organize eden ve çevresinde hizmet hareketinin öğretisini ve felsefesini dünya görüşü olarak çevresine anlatan, propagandasını yapan ve hizmet hareketine insan kazandıran, hizmet insanlarından birisiydim. “İşte bu hizmetsel faaliyetlerimden dolayı iddianamemde de görüldüğü gibi Hakkımda yeni itirafçıların, iftiracıların dosyama eklenmesi, hakkımda yeniden dosya açılması ya da dosyama yeni uydurma delillerin eklenmesi, içeride (6 yıl 3 ay) infaz sürelerinin dolması sebebiyle boşalan yerlere “yeniden yapılandırma adı altında beni de içeri alacaklardı. Çünkü bu süreçte hapiste bulunan arkadaşlarımın ailelerine yardım etmiştim, bu tespit edilmiş. Dosyam….  aşamasından ……. aşamasına geçti. veya hakkımda….hakkımda…. yıl kadar hüküm verildi. yada yakama kararı çıktığı için kaçmak zorunda kaldım. hakkımımda devam eden siyasi soruşturmalardan dolayı ülkemde kalsaydım tutuklanıp hapse atılacaktım hayatımdan özgürlüğümden olacaktım. Zulme uğrayacaktım. (İŞTE BU YÜZDEN ÜLKENİZE GELDİM.) buyrun hakkımdaki siyasi  kovuşturma belgeleri.

BURADAN SİYASİ SORUŞTURMA BÖLÜMÜNE GEÇEBİLİRSİNİZ.

İsterseniz bu bu örnektekini de ekleyebilirsiniz;

( 15 Temmuz kalkışması olunca ben telefon ve bilgisayarlarımı kırıp attım, hediye edilmiş bibloları, tabloları bile kırıp üzerinde bir isim yazıyorsa bir şekilde silip uzaktaki bir çöplüğe attım. Koleksiyonlarımdan dahi kurtulmam gerekti. Bütün telefon numaralarımı, her şeyimi değiştirdim. Yazarlarından ya da yayın evlerinden dolayı ……örgütünün propagandasını yapma iddiasıyla, hakkımda yalan beyan delil oluşturur korkusuyla -üzülerek söylüyorum ki- yüzlerce kitabımı, onlarca dergimi yaktım. 30 yıllık geçmişimi; fotoğraflarımı, videolarımı korkudan dolayı yok ettim. Çünkü benim yüzümden başkalarının ya da benimle fotoğrafı olan arkadaşlarımdan dolayı benim ve arkadaşlarımın başına bir şey gelmesini istemedim. )

MÜLAKATA GİRERKEN NEDEN İLK BAŞTA KENDİNİZİ YUKARIDAKİ ÖRNEKLERDEN ANLATMANIZ VE ÖNEMLİ GÖSTERMEK OLDUĞUNU KAVRAMAK İÇİN LÜTFEN PAYLAŞTIĞIMIZ LİNKLERİ İZLEYEREK DİKKATLİ NOT ALARAK İZLEYİNİZ

İlgili videoları lütfen aşağıdaki bağlantılardan tıklayarak izleyiniz.

Konumlandırma

İlticada ev hanımlarının konumlandırma örneği

Sosyal gruplar ile irtibat iltisak ve mensubiyetinizi nasıl anlatabilirsiniz?

İş adamı, esnaf kendisini mülakatta nasıl anlatabilir?

”Hizmet hareketine üyesi misiniz?” diye sorulduğunda nasıl cevap verilebilir?

Sosyal yapılara üyeliği konumlandırma, anlatım problemi ve çözüm önerisi

Dikkat Dikkat Dikkat!

Avrupa’da iltica daireleri karar verirken Türkiye’deki Yargıtay 16. Dairenin Piramit Kararı’nı dikkate alarak karar vermektedirler. Hizmet gönüllüleri kendilerini mülakatlarda ifade ederken Yargıtay 16. Dairenin Piramit Kararı’nı dikkate alarak ifade etmeliler. Hizmet mensuplarının 3. basamak ve üzeri basamaklara kendilerini konumlandırmaları gerekir. Çünkü Türkiye’de 1. basamak sempatizan; 2. Basamak taraftar olarak değerlendirilmektedir. 1 ve 2. basamakların Türkiye’de beraat etmeleri mümkün olduğu için Avrupa’da da iltica daireleri tarafından ret verilebilmektedir. Bu yüzden kendinizi anlatırken hizmet kurumlarında çalıştım, gazete ve dergilerine abone oldum gibi ifadeler kullanmanız tek başına yeterli olmayacaktır. Hizmet hareketini sahiplenin; üyesi olduğunuzu, hizmet kurumlarında çalışmakla beraber sohbet, toplantı, seminerler yapan, organize eden hizmetin öğretisi ve felsefesinin propagandasını yapan bir insan olduğunuzu da anlatmanız gerekir. YARGITAY’ IN PİRAMİT KARARININ AYRINTILARI İÇİN TIKLAYINIZ

Konuyu daha iyi anlamak için bakınız:

Hizmet gönüllüleri mülakatlarda neden kendilerini anlatmaktan korkuyorlar?

Mülteci dairelerinin ret gerekçeleri nasıl çürütülür?

İltica süreci ve dikkat edilmesi gereken hukuki noktalar

Hakkınızda siyasi soruşturma ya da kovuşturma varsa o zaman sahip olduğunuz bilgi ve belgeleri anlatmanız gerekmektedir.

Burada özet bir giriş yaptıktan sonra şayet varsa iddianamenizdeki suçlamalarla ilgili; yok ise elinizdeki mevcut evrakların sunumuyla ilgili belgeleri vererek özet bir anlatım yapınız. 

İltica başvuru belgeleri için tıklayınız.

BÖLÜM 2) Siyasi Kovuşturma

GİRİŞ

YUKARIDAKİ SİZE UYAN ÖRNEKLERİ ALDIKTAN SONRA İLK YAPMANIZ GEREKEN İŞ MAHKEME SAVCILIK VE POLİS EVRAKLARI SUNMANIZ VE PAZARLAMANIZ GEREKECEKTİR.

Hakkınızdaki siyasi kovuşturma ve soruşturmaların olduğu hukuki belgeleri ifade ettiğiniz bölümü, siyasi kovuşturma bölümü olarak tanımlıyoruz. Genel tecrübemiz insanlar, önce hikayelerini sonra belgelerini anlatıyorlar, ancak yukarıdaki konumlandırma ve giriş örneğinden sonra iltica başvurucuları hemen, güçlü olduğunu gördükleri belgeleri anlatarak ilk başta belgelerini sunmalarını tavsiye ediyoruz. Yani önce güçlüden zayıfa doğru belgeler; sonra hikaye kısmı anlatılmalıdır/verilmelidir.

Bu bölüm polis, savcılık, mahkeme, istinaf, yargıtay, fişleme, açığa alınma, KHK, itirafçı dosyaları vb. belgeleri anlatacağınız yerdir.

Hakkımda siyasi kovuşturma başlatıldı, dedikten sonra “Buyrun hakkımdaki siyasi kovuşturma belgeleri…”

Buyrun belgelerim ..

Evrak Anlatım Sıralaması

(İltica başvuru belgeleri için tıklayınız.)

1-Fişleme listesi

2-Açığa alınma listesi (Hiçbir gerekçe göstermeden ve kurum içi araştırma, soruşturma yapılmadan kanunsuzca haklarımı gasp ettiler.)

3-….sayılı, ………tarihli KHK ile ifşa edildiğinize dair belgeler

4-Polis tutanak evrakları (Polisin komşulara ifşa ederek evde arama yapması, uzun gözaltı ve tutukluluk süresi. Polis tutanağı yoksa polis geldi diye beyan vermeyiniz. İddianamelerde ev araması diye ifadeler bulunmaktadır. Bu gibi durumda polisin geldiğine dair kanıt olarak sunabilirsiniz.)
Polis tutanağı sunamayanlar ne yapabilir, detaylı bilgi almak için tıklayınız.

5- Savcılık soruşturması (Savcılık görüşmesinde kendimi ifade etmeme müsaade etmedi ya da dosyanızın gizliliğinden dolayı neyle suçlandığınıza dair içeriğe ulaşamama engel oldu.) (bkz. Savcılık Bilgi Edinme Kanunu, Savcılık Gizlilik Kararı)

6- Mahkeme tutanakları (Hâkim adil yargılama yapmadı, kanunsuz bir şekilde beni yargıladı. Kendimi ifade etmeme müsaade etmedi, çok kısa sürede tutuklanmama karar verdi.)

7- Hüküm kararı (Darbe ile alakası olmayan konularda kanunen suç sayılmayan eylemlerden ayrımcılık yapılarak suçlandım, 6 yıl 3 ay orantısız ceza verildi.)

8- İstinaf kararı (Devlet beni tutuklamaktan vazgeçmedi, istinaf kararımı onayladı.)

9- Yargıtay kararı (Devlet beni korumadı ve korumak istemedi. Peşimi hiç bırakmadı. Orantısız bir şekilde cezamı onadı.)

10- Gazete, dergi, sosyal medya ve televizyonlarda sizinle alakalı çıkan haberler (Parmakla gösterilerek hedef haline getirildim. İtibarım, şeref ve haysiyetim teröristlikle suçlanarak yerle bir edildi.)

11- Emsal kararlar (Aile üyeleriniz ya da aynı kurumda beraber çalıştığınız arkadaşlarınızın dosyalarında adınız geçiyorsa, bu dosyaların ilk ve adınızın geçtiği sayfalar) (Belgelerde de görüldüğü üzere devlet beni takip ediyor, herkese soruyor ve peşimi bırakmıyordu.)

12- İtirafçı ve etkin pişmanlıktan faydalananların ifade tutanakları (Benim hakkımda yalan yanlış beyanlar verildi, cemaat üyesi olduğum herkes tarafından biliniyordu, beraber yediğimiz içtiğimiz insanlar sanki bir suç unsuru varmış gibi beni hedef gösterdi, etkin pişmanlık adı altında normal kanunların işlediği bir devlette suç olarak görülmeyen eylemlerden suçlandım.)

13- Fetömetre kriter listesi

14- Yeniden yapılandırma ile ilgili bulunduğunuz bölgedeki operasyonlarla ilgili haberler ve emsal mahkeme kararları. (Bu bilgi ve belgeyi vermemdeki amaç; yeniden yapılandırma çerçevesinde hakkımda ihbar oldu, tekrar hapse atılıp hayatım ve özgürlüğüm tehlikeye girecekti, sıra bana gelecekti, bu korku ve endişeyle kaçmak zorunda kaldım.)

15- Savcılık dosya gizlilik kararı ya da kısıtlama kararı. (Detaylı bilgi almak için tıklayınız.)

16- İlgili diğer belgeler.

17-Anne, baba, kardeş, yakın akrabaların dosyalarını, emsal kararlarını, beraber çalıştığımız arkadaşların emsal kararlarını teslim ediniz

Bu belgelerle birlikte aşağıdaki bilgileri anlatmanız irtibat ve iltisak için önemli bir delil teşkil etmektedir

– Hizmet hareketine üye olmaktan,

– 23 Temmuz 2016 tarih ve 667 sayılı KHK ile kapatılan şu kurum ya da kurumlarda çalıştığım için,

– Bank Asya’da hesabım olduğu için,

– Kimse Yok mu’nun üyesi olduğum ve bağış yaptığım için,

– Zaman gazetesi ve sızıntı dergisine üye olduğum için,

– By-lock kullandığım için,

– Çocuklarımı hizmet kurumlarına gönderdiğim için,

– Yurt içi ve yurt dışı hizmetsel gezilere katıldığım için,

– 15 Temmuz’dan sonra da hapiste mağdur olan hizmet gönüllülerinin ailelerine yardım ettiğim için,

– Yeniden yapılandırmadan dolayı yargılandığım ya da yargılanacağım için,

– Hizmete destek vermeye devam ettiğim için,

– bunun yanında aile yakınlarınızın ve meslektaşlarınızın başlarına gelen olayları anlatınız ve bunların sizin de başınıza geleceğinin kaçınılmaz olduğundan bahsediniz.

EVRAKLARINIZ VERDİKTEN SONRA POLİS ,SAVCILIK VE MAHKEME AŞAMASINDA AŞAĞIDAKİ ÖRNEKLERİ YADA KENDİ YAŞADIKLARINIZI ANLATABİLİRSİNİZ .

— Ev iş yerinde polisin göstermiş olduğu zorbalıklar,

— Savcılığın delilsiz ve mesnetsiz suçlamalarla tutuklanmak üzere mahkemeye sevk etmesi,

— Mahkemede hâkimin savunma hakkınızı gasp etmesi ve delilsiz bir şekilde hapishaneye göndermesi,

— Hapishanede yaşadıklarınız; infaz memurları, hapishane yönetimi, tuvalet, banyo, tedavi, hijyen, yemek, fiziki ve psikolojik işkence, koğuşun yeterlilik oranı, havalandırma, aile görüşü, spor etkinlikleri, kütüphane imkanlarının yetersiz olması,

— Eş, dost, aile, toplum, çevre, apartman, komşu baskısı, korkusu, tehdidi: Bu toplumun yapmış olduğu tehdit ve hakaretlere maruz kaldığınızı anlatırken aman şu noktaya dikkat ediniz: 15 Temmuz 2016’daki darbe kalkışmasından itibaren tehditlere, küfürlere, hakaretlere maruz kaldım deyip hâlâ aynı adreste yaşıyorsanız bu inandırıcı olmayacak, çelişkili durum olarak değerlendirilecektir. Çünkü nasıl ki korkan birisi ateşe elini uzatmaz, ihbar ve tehdide maruz kalan kişi de aynı adreste duramaz, duruyorsa korktuğunu iddia edemez. Korktum dediğiniz an ya artık gaybubete geçtiğiniz andır ya da ülkeyi terk ettiğiniz andır. Korktuğunuz an bir reaksiyon almanız gerekir.

Yukarıda sunmuş olduğum bilgi ve belgelerde görmüş olduğunuz gibi artık Türkiye’de benim için hukuk işlemiyordu. Kanunsuz ve orantısız bir şekilde ayrımcılık yaparak devlet, benim hakkımda cezalandırma yöntemini seçti. Adil yargılama olmadan haksız yere hayatımdan ve özgürlüğümden etti. Hakkımda itirafçı ve iftiracı olduğu için hakkımda siyasi kovuşturma başlatıldı yada başlatılaçağı için Ben de benzer ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalmamak için kaçmak zorunda kaldım, deyiniz.

Bu belgeleri dayanak yaparak ülkeden kaçma sebebinizi izah etmeniz gerekmektedir.

SİYASİ SORUŞTURMA BÖLÜMÜNDE ANLAŞILMASI GEREKEN NOKTALAR AŞAĞIDAKİ GİBİDİR DİKKATLİ OKUYUNUZ!!!!!

 Yapılan işlemler, hırsızlık-yolsuzluk gibi yüz kızartıcı suçlarla ilgili adli idari işlemler olmayıp hükümetin baskısıyla yargının sizi siyasi nedenlerle kovuşturmasıdır. Bu sebeple verdiğiniz her evrakın dayandığı siyasi sebepleri (Darbe yapmadığınız halde darbecilikle suçlanmanız gibi) izah ederek anlatınız ve belgeleri sununuz.

Siyasi kovuşturmalar nasıl anlatılabilir, detaylı bilgi almak için tıklayınız.

Siyasi kovuşturma ile  adli-idari vakalar arasındaki farklar ile ilgili detaylı bilgi almak için tıklayınız.

  • Buyrun hakkımdaki fişleme dosyası… (Erdoğan’ın sistemine uymadığım, muhalif olduğum, ….cemaate üye olduğum iddiası bulunmaktadır, gibi siyasi gerekçesini de izah ediniz.)
  • KHK’lı olan hizmet mensupları, dosyalarını anlatırken haklarındaki siyasi kovuşturma ve soruşturmaları, adli idari olay gibi anlatma hatasına düşebiliyorlar. Bu sebeple bu olayın adli idari bir olay değil siyasi bir olay olduğunu belgeler sunarak anlatmaları gerekir. Bu konuda bilgi için tıklayınız.

            –Buyrun hakkımdaki hüküm kararı vb.

              -Ayrıca iddianamemde de göreceğiniz gibi ……………………………………………..

(Yukarıda yaptığımız iddianame açıklamasında olduğu gibi size atfedilen suçları sıralayınız.)

Hizmet hareketine mensup olduğum için, üyesi ya da yöneticisi olduğum için 17-25 Aralık 2013’ten sonra Binali Yıldırım’ın Şubat 2014’te “Fetöcülere yönelik 16 kriter belirlendi” açıklaması ve Erdoğan’ın “Tarafınızı seçin, bundan sonra olanlardan ben sorumlu değilim!” demek suretiyle kamu gücünü kullanarak topluma baskı yapması üzerine hizmet tarafını seçtim. Bu yüzden Erdoğan’ın sistemine uymadığım ve biat etmediğimden dolayı beni muhalif gördüler.

15 Temmuz 2016 darbe kalkışması sonrası açığa alındım. Açığa alındıktan sonra …. tarih … sayılı KHK ile ……cemaatiyle (…….Sendikası üyesi ve bulunduğum birimin sendika temsilcisi olduğum için) ….terör örgütü üyesi olma ve terörist olma iddiası ile tüm dünyaya ifşa edildim.

Ben …..hareketinin mensubu ve üyesiyim. Bu yüzden Erdoğan hükümeti ve yargısı beni hizmet hareketinin üyesi (terör örgütü üyesi/terörist olma) iddiasıyla suçluyor. (bkz. KHK amaç kapsam kısmı ya da iddianamem)

KHK-1, KHK-2, KHK-3 videolarını izleyiniz.

 

Siyasi Kovuşturma Giriş Örneği-3;

Bu sebeple savcılık …….tarihinde harekete geçerek, Hizmet kurumlarında çalışma iddiası, HTS kayıtları, By-Lock uygulaması kullanma iddiası, akrabalarımdan …..anne, baba, kardeş, hala, teyze, dayının Bank Asya’da hesabı olması iddiası, yakınlarımın …..kuruluşuna yardımda veya bağışta bulunmuş olma iddiası (kamuda çalışan hizmet mensuplarının ya 16 kriter ya da askerler için uygulanan Fetömetre kriterleri de uygulanabilmektedir) uygulanarak hakkımda siyasi kovuşturma başlatıldı.

4. Devlet Takibi

Durum Hikayeleri ile İlgili Örnekler;

1. Hapis Yatıp Çıkanların Hikayesi

Hapse atıldım, uzun süre tutuklu kaldım. Keyfi hücre cezalarına maruz bırakıldım. Hijyenik olmayan ortamlarda yatırıldım. 5 kişilik yerde 15 kişi ile kalmak sorunda kaldım. Tuvaletlerde sürekli sıra bekleniyor, yeterli tuvalet temizlik malzemeleri ve su verilmiyordu. Banyolar 2-3 dk ile sınırlıydı ve su yetersizdi. Haftada 1 saatlik sıcak su hakkını tüm kovuş ortak kullanmak zorundaydık ve kişi başı 2 dk. hakkımız vardı. Hasta olduğumda revire çıkmak için en az 30-40 defa dilekçe vermem gerekiyordu. Yemekler yetersiz ve sağlıksızdı. 45 dakikalık ailemiz ile görüşme hakkımız, gereksiz arama, çıplak arama gibi onur kırıcı işlemlerle 15 dakikaya kadar düşürülerek gasp ediliyordu. Savunma haklarımız için yeterli evrak, bilgisayar, kırtasiye malzeme imkânı sağlanmadı. Ne ile suçlandığımın iddianamesinin avukatıma/tarafıma/tebliği en erken … (8-15 ay vb.) ay kadar sürdü. Haksız yere içeride uzun süre tutuklu kaldım. Hapishane müdürü, gardiyan ve diğer çalışanlar tarafından aşağılayıcı, insanlık dışı, onur kırıcı küfürler, hakaretler, kötü muameleler ve cezalandırmalar gördüm.

2. Hapiste Kalanların Çıkış Hikayesi

…..nedenlerinden dolayı (uzun tutukluluk süresi, hastalık, çocuğumun küçük olması, içeride ölmek üzereydim, kronik rahatsızlığımdan dolayı) dikkate alarak yurt dışı çıkış yasağı, pasaport iptali ile birlikte adli kontrol şartı ya da ayak kelepçesi koyarak ev hapsi uygulaması ile tahliye edildim. Fakat haftada 2 defa adli kontrolüm devam ettiği için ……..tarihine (ülkeden ayrılana kadar) kadar imza veriyordum. İşte bu tarihe kadar devletin takibi devam ediyordu.

Ancak

– Hakkımda yeni iftiracıların ortaya çıkması, dosyama yeni belgelerin eklenmesi, dosyaların yeniden değerlendirilmesi ve birkaç dosyanın yeniden incelenmesi sebebiyle ve 6 yıl 3 ay cezası dolup içeriden çıkanların yerine, yani boşalan yerlere doldurmak amacıyla yeniden yapılandırma adı altında operasyonlar yapılarak beni de içeri alacaklardı.

– Cezam, İstinaf-Yargıtay Mahkemeleri aşamasında sürekli onanarak devam etti. Yargıtay da cezamı onayınca artık anladım ki benim için hukuk işlemiyor, tekrar hapse atılacağım, uzun süre tutuklu kalacağım; hayatım ve özgürlüğüm tehlike ve risk altında olacaktı. Tekrar bu sorunları yaşamamak için demokrasinin, insan haklarının ve hukukun olduğu, beni Türkiye’ye iade etmeyeceğine inandığım ……….ülkenize kaçarak geldim.

Hapisten çıkan siyasi tutuklular ile ilgili bilgi almak için tıklayınız.

 

3. Gaybubet Yapanların Çıkış Hikayeleri-1

15 Temmuz 2016 darbe kalkışması iddiasıyla Erdoğan’ın Avrasyacı, Ergenekoncu derin yapılarla anlaşması sonucu; NATO yanlısı, AB ile müzakereden yana olan demokrat, liberal, muhalif ve Erdoğan’ın sistemine uymayan kişileri ……cemaatiyle irtibatlandırması neticesinde, beni de hapse atıp hayatımdan ve özgürlüğümden olacağım düşüncesiyle gaybubet yapmaya karar verdim. (ya da) Hapishaneden çıktıktan sonra yurt dışı çıkış yasağıyla beraber adli kontrolüm devam ederken, beraber çalıştığım arkadaşlar gözaltına alınınca sıranın bana geldiğini düşündüm. (ya da) Hakkımda yakalama tutuklama kararı çıkınca, (ya da) Yargıtay kararımı onayınca hemen saklanmaya karar verdim.

3. Gaybubet Yapanların Çıkış Hikayeleri-2

Bana sahip çıkan (arkadaşım, anne, baba, eş, çocuk, tanıdık vs.) tutuklanınca, (ya da) benim de hakkımda dava açıldı, artık sana sahip çıkamam deyince, (ya da) bulunduğum bölgede operasyon sayısı artıp çember daralınca (ya da) aynı davadan yargılandığım arkadaşım tutuklanınca (ya da) eşim tutuklanınca (ya da) beraber gaybubet yaptığımız arkadaş gözaltına alınınca (haberlerden de duydum) anladım ki sıra bana gelmiş.

Devlet takibi ve ikamet ile ilgili detaylı bilgi almak için tıklayınız.

 

4. Gaybubet Yapmayanların, Mahkeme Süreçleri Dışarıdan Devam Edenlerin Çıkış Hikayeleri-1

15 Temmuz bahane edilerek hakkımda siyasi kovuşturma açıldı. Hapishanelerin dolu olması, hakkımdaki delillerin yetersizliği gibi durumlardan dolayı yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrolle, mahkemeleri dışarıdan takip ediyordum. Ancak ilk karar mahkemesi adil yargılama yapmadan benimle ilgili terör örgütüne üyelik iddiasıyla 6 yıl 3 ay tutuklama kararı vererek yaşamımdan ve özgürlüğümden etmek istediler. Dosyamı bir üst mahkeme olan istinafa gönderdiler. Aynı şekilde benzer vakalarda arkadaşlarım da tutuklandığı için, (ya da) dosyama yeni bir tanık ve delil eklendiği için, (ya da) bir arkadaşımın dosyasında adım geçtiği için anladım ki beni hapse atacaklar.

4. Gaybubet Yapmayanların, Mahkeme Süreçleri Dışarıdan Devam Edenlerin Çıkış Hikayeleri-2

Yurt dışı çıkış yasağıyla beraber adli kontrol uygulamalarının başlaması, 6 yıl 3 ay ve üzeri ceza ile yargılanmak, dosyamın istinafta (ya da) Yargıtay’da onay aşamasında gelmesi, aynı iş yerinde çalıştığım arkadaşlarımın tutuklanmaya başlaması, çalıştığım iş yerlerine ve yaşadığım adreslere ve bulunduğum bölgelere operasyon sayılarının artması, üst mahkemenin de tutuklama kararı vermesi ve avukatımın -aynı davadan yargılandığım arkadaşımın avukatı da olabilir- “Buradan da tutuklama kararı çıkacak.” demesi üzerine  ülkeyi terk etme kararı aldım.

 

5. Legal yollarla çıkanların durumu için tıklayınız.

 

5. Çıkış Hikayesi

Çıkış Hikayesi ile İlgili Önemli Açıklama

“Siyasi kovuşturma evraklarınızı anlattıktan sonra ülkenizi terk etmek zorunda kaldığınız “o en son olay” nedir? Çıkmanızı gerektirecek sebepler nelerdir? Meriç’e neden gelmek zorunda kaldınız? Devlet seninle neden uğraşıyor? Başına ne geldi ya da gelecek ki ülkeni terk etmek zorunda kalıyorsun? Ülkeden kaçma, çıkış motivasyonunuz nedir? Sizin için köprüden önceki son çıkış, bardağı taşıran son damla ne oldu?”
İşte bunları anlatmanız gerekir. Çünkü darbe 15 Temmuz 2016’da olmuş, bugüne kadar üzerinden bu kadar süre geçmiş. Bugüne kadar size neden bir şey olmadı da şimdi bir şey olacağı endişesi taşıyorsunuz? Bunun yukarıda verdiğimiz örneklerde olduğu gibi izah edilmesi gerekir. Artık yakalanmanıza ramak kalmış, kalsanız yakalanacaksınız son birkaç aylık olayların size yönelikmiş gibi sizin yakalanmanıza yönelikmiş gibi olay zincirini hatırlayınız, delillendiriniz.

 

Devlet Takibi ve Çıkış Hikayesinin Devlet Takibi ile Alakası

Artık devlet sizi takibe almış ve peşinizi bırakmıyor, sizi hapse atmak istiyor. Bu sebeple hapse girdiğiniz takdirde aşağılayıcı, onur kırıcı kötü muamele, zalimce eylem ve işkenceler görecek, hayatınızdan olacak, haksız yere uzun süre tutuklu kalacak ve özgürlüğünüzden olacaksınız. Devlet takibi sürekli devam ettiği için Türkiye’de saklanabileceğiniz, başka bir şehre gidip izinizi kaybettirebileceğiniz herhangi bir yer de olmadığı için savunmasız ve korumasız kaldığınızdan, ülkenizi terk etmek zorunda kaldınız. Bu sebeple takibi anlatırken dikkat etmeniz gereken hususlar şunlardır:

Sizi devlet takip ediyorsa,

Mafya, çete, partizan, aşiretler takip ediyorsa,

Eş, dost, aile, toplum takip ediyorsa;

1-  Eğer devlet takibine rağmen kaçabildiğinizi, hayatta kalabildiğinizi; size bir şey olmadığını anlatabiliyorsanız, ilticadan ret alabilirsiniz. Çünkü devlet takip ediyorsa ve bugüne kadar yakalanmayıp, hapse atılmayıp dışarıda kalmayı başarmışsanız raportör “Size bir şey olmamış, neden geldiniz ki?” diye soracaktır.

2- Eğer mafya, çete, aşiret, partizanlar sizi takip ediyor olsa linç etmeleri, vücut bütünlüğünüze zarar vermeleri gerekirken bunu belgeleyen doktor raporu, polis tutanağı, video, resim gibi deliller yoksa raportör bu anlattıklarınızı hikâye, kuruntu olarak algılayacak ve dikkate almayacaktır. Örneğin Sedat Peker’in iki adamının bir arabanın içinde bir adamı dövmeleri gibi.

3- Eş, dost, akraba, toplum baskısı varsa iftiracı, ihbar, yalancı şahit, ev-araba yakılması, taşlanması gibi hadiseler vardır. Tüm bunlara rağmen aynı adreste durabildiyseniz, aynı marketten, aynı kasaptan alışveriş yapabildiyseniz, devletin ve toplumun sizi takip etmediği anlamına gelecektir. Bu çelişkiden dolayı ret almanız muhtemeldir. Hem korkup hem aynı adreste kalıp hem toplumsal baskıdan bahsetmeniz tutarlı olmayacaktır.

ÖNEMLİ: Kaçmanıza sebep olan en son hadiseyle birlikte korkunun artık sizi harekete geçirecek seviyeye geldiğini belirtmeniz gerekir. Korkuyu en baştan -mesela üç beş sene öncesinden- başlattığınız takdirde, “Madem korkuyordunuz, bugüne kadar neden kaldınız?” sorusuna muhatap olursunuz ve çelişkiye düşersiniz.

Çıkış hikayesini anlattıktan sonra şöyle devam edebilirsiniz:

Anladım ki artık benim için Türkiye’de hukuk işlemiyordu. Kanunsuz şekilde ceza verilecekti. Adil yargılama yapılmadan, savunma hakkım alınmadan ……..terör örgütüne üyelik iddiasıyla adli idari kolluk kuvvetleri tarafından (polis, savcı, mahkeme), hukuki ayrımcılık yapılarak; bir dakika bir gün bile hapiste kalmaması gereken, yaptığı çalışmalar neticesinde takdirler, ödüller verilmesi gereken kişi iken …….(6 yıl 3 ay vs.) yıl ORANTISIZ hapis cezası verilince;

Artık benim için Türkiye’de kaçabileceğim hiçbir yer yoktu,

Devlet beni korumuyor ve korumak istemiyordu,

Artık hakkımda yakalama kararı vardı ve tüm ülkede aranıyordum,

Artık beni koruyup kollayacak ne bir eş ne bir dost ne bir akraba ne de bir devlet vardı.

(NOT: Türkiye’de akrabalarınız var mı, diye sorusunda, var dediğiniz takdirde, olası ret alma ihtimalinde, “Size bakacak, yardım edecek akrabalarınız var.” şeklinde anlaşılacaktır. Ancak, bu süreç bize gösterdi ki Türkiye’de bize sahip çıkacak akrabamız yok, geçmişte ve halen hepsi iktidarı destekliyor, şeklinde ifade edebilirsiniz.)

Artık kendimi savunacak gibi değildim (NOT: 36 koduyla fişlendiğimizden dolayı (ya da) KHK ile atıldığımızdan dolayı, (ya da)    …… cemaatiyle irtibatınız tespit edildiğinden dolayı, herhangi bir yere iş başvuru yapma hakkımız dahi yoktu, bunun için iş dahi arayamadım. Bu sebeple birikimlerimi harcadım. Bu süreçte bana yardım eden arkadaşım gözaltına alındı (ya da) artık sana sahip çıkamayacağım, başının çaresine bak, dedi; bu yüzden savunmasız kaldım ve kaçmak zorunda kaldım.)

Türkiye’de artık çaresizdim, elim kolum bağlıydı. Daha önce hapse girdiğimden dolayı; aşağılayıcı, insanlık dışı, onur kırıcı, ötekileştirici, ayrımcı nitelikte, orantısız bir şekilde fiziki ve psikolojik işkence, kötü muamele ve ceza gördüğümden dolayı; tekrar aynı kötü muamele, zalimce uygulamalar, zulüm ve işkence görmekten KORKTUĞUMDAN dolayı hapse girip uzun süre tutuklu kalıp özgürlüğümden ve kötü muameleden dolayı hayatımdan olacağımdan korktuğum için demokrasinin insan haklarının hukukun olduğu ve bu süreçte zulme karşı dik duran ve beni Türkiye’ye iade etmeyeceğine inandığım ülkenize geldim.

Devlet takibini anlatırken çelişkiye düşmemek için tıklayınız.

Çıkış hadisesi ve motivasyonu için tıklayınız.

Legal çıkanların durumu için tıklayınız.

 

 

6. Korku ile İlgili Önemli Açıklama

Genelde mülteciler; korktuklarını anlatmıyorlar ve tedirginliklerini, endişelerini anlatamadıklarından dolayı ve bu korkuyu beden diline yansıtamadıklarından, raportörler tarafından inandırıcı bulunmayıp ret alabiliyorlar.

Halbuki 28 Temmuz 1951 tarihli BM Mülteci Hakları Sözleşmesi maddesine göre “Bir yabancı; dini, dili, ırkı, cinsiyeti, sosyal gruba mensubiyeti ya da siyasi görüşleri nedeniyle geri gönderildiğinde zulme uğrayacağına dair haklı nedenlere dayalı somut korkuları varsa gönderilemez ve mülteci hakkı verilir.”

İşte bu sebeple, bu sözleşmeye imza atmış bütün ülkelerin iltica yasalarında bu madde “kopyala yapıştır” olarak bulunmaktadır ve bu maddeye göre mültecilik hakkı verilmektedir.

 

Korkularınızı “hukuki korkular” ve “insani korkular” olmak üzere 2 başlık altında açıklayabilirsiniz:

1-Hukuki Korkular

Orantısız ceza almaktan korktum. (Genelde cemaat davalarından yargılanan insanlar, 6 yıl 3 ay ceza alacaklarını kanıksamış vaziyette olduğu için bu olayı kabullenmiş gözükerek zaten ben bu cezayı alacağım, şeklinde olaya yaklaşmaktadır. Halbuki normalde sizler ödül alması, takdir edilmesi gereken insanlarsınız, bir gün dahi ceza almayı kabul etmemelisiniz. Bu yüzden cezanın orantısız olduğunu ifade ediniz. İnsanların “Vardır bir suçu da yatıyordur” ön kabulüne kapılmayınız.)

Eşitlik hakkı ihlal edilerek kayırmacı bir hukukla, aynı şartlara sahip AKP’li birisine ceza verilmezken; muhalif ya da cemaatten olan ya da sistemlerine uymayanlara ayrımcı nitelikte, adil olmayan şekilde orantısız ceza verilmektedir. Bana da bunun uygulanmasından korktum.

Zulüm ve zalimce eylemler nasıl anlatılmalıdır?

Eşitlik ve adil yargılanma ilkesinin ihlali nasıl anlatılmalıdır?

Örgütlenme hakkı; dernek ve sendika faaliyetleri nasıl anlatılabilir?

Kanunda …..cemaatinin …. terör örgütü olarak tanımlanmasında herhangi bir dayanak olmamasına rağmen, bu örgüte üye olma iddiasıyla kanunsuz bir şekilde yargılanmaktan korkuyorum.

Adil yargılamanın olmamasından korkuyorum. Çünkü ……cemaatine ……örgütü iddiasıyla yargılanan kişileri hâkim ve savcılar, dinlemeden ve savunma hakkı vermeden 5-10 dk. dinleyip sonra hapse gönderiyorlar.

Adli ve idari kolluk kuvvetleri tarafından fiziki ve psikolojik işkence görmekten korkuyorum. (NOT: Fiziki ve psikolojik işkenceler anlatılırken aşağılayıcı, onur kırıcı, insanlık dışı, kötü muamele ile ilgili hakaretler, küfürler, itibarsızlaştırma insan yerine koymama, hayvana bile yapılmayacak muamelenin yapılması; tuvaletlerin pis olması, ortamın yeterince hava almaması, 15 kişilik koğuşta 45 kişinin olması, kışın kaloriferin, yazın suların kapatılması, banyo süresinin çok kısıtlı olması, keyfi hücre cezasının verilmesi, tedavi imkânlarımızın iptal edilmesi, kaba hareket, hakaret, küfür, dayak, elektrik, cop, tazyikli su, boğma, taciz, çıplak arama, tecavüz gibi olayların fiilen gerçekleşmesi ve sürekli gerçekleşeceğine dair korkunun olması.)

Psikolojik ve fiziki işkenceler nasıl anlatılabilir? 

 

2-İnsani Korkular

Onurum, şerefim, haysiyetim yerle bir edildi. TV, dergi, gazete, sosyal medya platformlarında (ya da bunların herhangi birinde) ifşa edildim. Ortada herhangi yargı kararı olmadığı halde, medya (basın yayın organları, siyasiler) suçluymuşum gibi parmakla göstererek, toplumun önüne linç edilmek üzere atılmış bir insan gibi hissettim. Hayatımın, yaşam hakkımın tehdit, tehlike, risk altına girmesinden korktum. (Burada medya/sosyal medyada size yönelik yapılan hakaret vb. yayınları veriniz.)

Yaşanılan korku ve zulümler nasıl anlatılmalı?

Somut korkularınızı nasıl anlatabilirsiniz?

Somut korku ve zulümleri neden anlatmak zorundasınız?

Yaşananları kanıksamadan, normalmiş gibi görmeden ifade etmelisiniz. 

 

Hapiste Olanlar için: Hapisteyken onlarca defa ……..hastalığımdan dolayı dilekçe verdiğim halde revire çıkarılmadım, hastaneye gönderilmedim, ta ki kronik hale gelince cenazem ellerinde kalmasın diye hastaneye kaldırılmama müsaade ettiler. Ancak hastanede de kelepçeli bir şekilde jandarma ve polislerin eşliğinde eksik tedavi yapılarak tekrar hapishaneye geri gönderildim… gibi benzer ifadeler.

Gaybubet Yapanlar için: Hastalandığımda tedavi olabilmek için doktora gidemedim. Sürekli kullanmam gereken ilaçları kullanamadığımdan dolayı değerlerim …… seviyesinden ………. seviyesine çıktı. Diyaliz ve benzeri makinelere girmem gerekirken ve sürekli doktor kontrolünde tutulmam gerekirken hastaneye gidip tedavi olamadığım için engelli denebilecek kadar bakıma muhtaç hale geldim. Çünkü hastaneye gitseydim sisteme kimlik bilgilerim girildiği anda polis gelip beni tutuklayacaktı. Hayatım ve özgürlüğümden olma korkusundan dolayı hastaneye dahi gidemedim. Özgürlük hakkımın ihlal edilmesinden, haksız yere zulüm, işkence ve insani ihtiyaçlarımın ihlalinden korkuyorum.

Özgürlük hakkı ihlalleri nasıl anlatılabilir?

Hapishane sorunları nasıl anlatılabilir?

7. Ciddi Tehlikeler

Ciddi tehlikeler, 3 ana kriter altında toplanmaktadır:

1. Ülkede idam ve ölüm cezası var mı, diye bakılır. (Türkiye’de 2005 yılında kaldırıldı.)

2. Savaş iç çatışma sokak çatışması, gibi olayların sıklığı ve yoğunluğu ve birinci derecede size etkisi

3. Bir kişi kendi ülkesinde ya da bulunduğu ülkede din, dil, ırk, cinsiyet, sosyal gruba mensubiyeti ya da siyasi görüşleri nedeniyle soykırıma yakın derecede insanlık dışı, aşağılayıcı, insan onurunu kıran kötü muamele işlemlerinin bulunması ya da cezalarının uygulanması durumunda ciddi tehlikeyle karşı karşıya kalınmış demektir.

Eğer ciddi tehlikelerle karşı karşıya kaldığınızı anlatırsanız ilticanızın kabulüne önemli katkısı olacaktır. Örneğin Türkiye’de her ne kadar 2005 yılında ölüm ve idam cezası kaldırılmış olsa bile haksız bir şekilde müebbet ceza verilerek idam cezası uygulanmaktadır. Normal hukuk kurallarının işlediği bir ülkede, bir gün dahi cezalandırılmaması, hatta yargılanmaması; aksine ödüllendirilmesi, takdir edilmesi gerekirken uzun süre tutukluluk veya müebbet cezalarıyla yargılanıyorum. Ailemden şu kişi ya da beraber görev yaptığım şu meslektaşım şu an müebbetlik, tutuklu olarak yargılanmaktadır. Şu hastalığa ya da şu kronik hastalığa sahibim. İçeride hastalığım daha da kötüleşecek, tedavi imkanı sağlanmayacaktır. Özellikle bu hükümet ve yargıçları; hasta, zayıf, çaresiz, bakıma muhtaç, yaşlı, kadın, anne, çocuk, bebek demeden hapse atarak topluma, çaresiz insanlar üzerinden gözdağı ve ayar veriyor.

Dolayısıyla kronik hasta olan bir insanın (benim) içeriden ancak cenazem çıkar.

4. Televizyon, gazete, sosyal medya gibi adreslerde paylaşımlarım nedeniyle ya da hakkımda sözde … örgütüyle irtibat ve iltisakım var iddiasıyla ifşa edildim, adres gösterildim, hakkımda nefret oluşturuldu, medya üzerinden toplum tahrik edildi ve linç kampanyasının önü açıldı. Bu yüzden savunmasız ve çaresiz kaldım.

Ciddi tehlikeler neler olabilir, nasıl anlatılabilir?

 

8. İnsan Hakları İhlalleri

Artık insan haklarım ihlal edilmişti. Kendimi ifade edemez ve savunamaz hale gelmiştim. Hiçbir yerde fikir hürriyeti diye bir şey yoktu. Ne devlete ne aileme ne de çevreme kendimi ifade edebilecek durumdaydım. (Kendimi ifade edemediğim için gaybubete geçtim ya da adresimi değiştirmek zorunda kaldım ya da ülkeyi terk etmek zorunda kaldım.)
Bkz. Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ya da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi.

Artık haber alma hürriyetim yoktu. Medya artık hükümet tarafından ele geçirilmiş, toplum tek sesli medya tarafından manüpile edilmekte, sesi yüksek çıkanın kafasına medya ve kendilerine göre dizayn ettikleri kanunlarla, genelgelerle, yönetmeliklerle vurulmaktadır. Bu yüzden tekrar hapse girmemek, hayatımdan ve özgürlüğümden olmamak için demokrasinin, insan haklarının ve hukukun olduğu ve beni Türkiye’ye göndermeyeceğine inandığım ülkenize geldim.

İnsan hakları ihlalleri nasıl anlatılabilir?

 

9. Türkiye’ye Geri Gönderilirseniz Başınıza Ne Gelir?

Önemli Not: Bu soruyu duyduğunuzda artık raportör alacağını almış; sizi yeteri kadar dinlediğini, alması gereken bilgi ve belgeleri aldığını düşünmektedir. Mülakatı bitirmek istediği için bu soruyu sormaktadır. Bu soru “Neden sizi Türkiye’ye göndermeyeyim?” anlamına gelmektedir. Yani raportör; bana öyle bir belge, kanıt ve gerekçe/neden ver ki, bana öyle bir şey anlat ki seni Türkiye’ye göndermeyeyim, diye bu soruyu sormaktadır. Bu aşamada bu soruya şöyle cevap verilebilir:

Yukarıda verdiğim bilgi ve belgelerde gördüğünüz gibi;

— Hakkımda yakalama kararı olduğu için,

— İstinaf ceza kararımı onadığı için,

— Yargıtay ceza kararımı onadığı için,

— Hakkımda hüküm kararı olduğu için,

— Yeniden yapılandırma çerçevesinde değerlendirildiğim için,

— Dosyama yeni tanık/tanıklar girdiği için,

— Dosyama beni içeride yatıracak yeni deliller girdiği için,

— Türkiye’ye gönderildiğim takdirde, hemen havaalanında tutuklanacağım, önce sorguya alınıp işkence göreceğim, aşağılayıcı, insanlık dışı muamele göreceğim, tutuklanıp hapse atılacağım, uzun süre tutuklu kalacağım, özgürlüğümden olacağım ve bu yüzden hayatımdan olacağım. Yani yaşam, özgürlüğüm ve can güvenliğim tehdit, tehlike ve risk altında olduğu için, ben Türkiye’ye geri dönemem.

“Geri gönderildiğiniz takdirde başınıza neler gelebilir?” sorusuna detaylı cevap nasıl verilir, izlemek için tıklayınız.

 

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

“Devlet Takibi” Konusu

Anlatacağınız hikayeler devletin takip ilkesiyle çelişmemeli. Devlet, mafya, toplum takibine rağmen size bir şey olmamış, hep hayatta kalmayı başarmışsınız, hep hapisten kurtulmayı, hep kaçmayı başarmışsınız havası vermeyiniz. Örneğin, hakkımda siyasi kovuşturma vardı, yakalama tutuklama vardı ama korka korka hastaneye gittim, korka korka tedavi oldum, tekrar hastaneden kaçtım. Hakkımda dosya vardı ama kimlik ve pasaport almak için korka korka nüfus müdürlüğüne gittim. Örnekte görüldüğü gibi devlet sizi takip ediyor, yakalarsa hapse atacak ama buna rağmen devletin sizi yakalayabileceği yerlere gidip işlem yaptırmak çelişkilidir. Sadece o sırada sizin için bir şey olmamış olabilir, ama raportör size devlet takibinin olmadığı şeklinde yorumlayacaktır. Her şey doğru anlatılmalıdır. Fakat çelişki oluşturabilecek doğrular anlatılmamalıdır. Örneğin,Sürekli aynı adreste kaldım.demek çelişkili bir ifadedir. Hem devlet takip ediyor, diyorsunuz hem de aynı adreste kaldığınızı söylüyorsunuz. Aynı adreste kalmanızın sebebi ev hapsi, elektronik kelepçe, imza karşılığı adli kontrol gibi tedbirler yoksa bugüne kadar nasıl bu adreste kalabildiğinizi ve size neden bir şey olmadığını açıklamanız gerekecektir. Örneğin, darbe tiyatrosundan sonra bugüne kadar aynı adreste yaşadığınızı söylüyorsanız ve hemen darbeden sonra korkularınızın başladığını, her gün alınma korkusu yaşadığınızı ifadelendirdiğiniz takdirde bu çok inandırıcı olmayacaktır. Nasıl ki korktuğunuzda ateşe elinizi uzatamıyorsanız aynı şekilde korkuyorsanız aynı adreste durmamanız gerekir.Korkuyorumdedikten sonra artık devletle irtibatınızın kesilmesi gerekir ya da gaybubette yaşamanız ya da kaçmanız gerekir.

Önemli birim ve bölgelerde görevlerde bulunmuş iseniz mutlaka bir avukatla veya uzman danışmanımızla (oktayozdemirtr@gmail.com) müzakere ediniz.

 

Detaylı bilgi için aşağıdaki diğer videoları izleyebilirsiniz:

(Önemli): Mülakat Beşgeni nedir, detaylı bilgi için tıklayınız.

Kabul edilmeyen iltica başvuruları ile ilgili bilgi için tıklayınız.

Ekonomik sıkıntılar, işsizlik ilticada işe yarar mı? Bilgi için tıklayınız.

Ülke ekonomisinin kötü olması, iş bulamamak ilticada kabul gerekçesi olabilir mi? Bilgi için tıklayınız.

Bilgi edinme kanununa rağmen bilgi alamıyorsanız ne yapabilirsiniz? Bilgi için tıklayınız.

1 Yorum

  1. Cemaat Mensupları için Ana Mülakat Özet Kılavuzu – dijital çözüm noktası diyorki:

    […] Ana Mülakat ile ilgili daha ayrıntılı ve örnekli anlatım için tıklayınız.  […]

Yorum yaz