15 Sorguda 15 Temmuz

1- Darbe yapmakla suçlanan bir ordunun G. K. Başkanı nasıl olur da görevden alınmaz, sorgulanmaz, yargılanmaz, sorumluluk yüklenmez? Üstüne emekli olup Milli Savunma Bakanı nasıl yapılır?
2- Erdoğan, darbe teşebbüsü gibi önemli bir meseleyi eniştesinden öğrendiğini ifade ederken İstihbaratın başındaki şahıs halen nasıl görevde kalabilmektedir? O gece ile ilgili çelişkileri, asıl sorumluları kim sorgulayabilecek?
3- 15 Temmuz’u araştırmak için kurulan Meclis Araştırma Komisyonuna dönemin Genelkurmay Başkanı ve MİT Başkanı niçin hiç katılmadılar, neden bir kez bile soruları cevaplamadılar? Mahkemelerde neden ifade vermediler? Ülkedeki herkes soru soramaz hale nasıl getirildi? Muhalefet dahil neden kimse bu konunun üstüne gidemedi?
4- Bir darbede en önemli ve stratejik hedef, yönetimdeki siyasiler iken darbeye kalkıştığı iddia edilen askerler tarafından neden hedef olmadılar? Askerler neden siyasilere yönelik hiçbir teşebbüs yapmadı da alakasız bir şekilde en kalabalık güzergahlardan olan boğaz köprüsünde sivil halk ile karşı karşıya gelecek şekilde yolu kapattırdılar?
5- Erdoğan; askerler yolu kapattıktan sonra güvenli bir yere geçmek yerine kaldığı otele gazetecileri çağırıp nasıl demeç verebildi? Yerini belli edecek kadar kendinden neden bu kadar emindi? Bu esnada damat neden gülüyordu? Erdoğan otelden ayrıldıktan 3,5 saat sonra askerler otele geldi, bu ne çeşit bir baskındı?
6- Erdoğan, henüz uçaklar havaya yeni kalkmışken hiçbir delil ve işaret olmadığı esnada darbe teşebbüsü olduğunu ve Gülen grubunun bu darbe kalkışmasını yaptığını tüm kanallarda nasıl anlattı ve anlattırdı?
7- Alman Focus dergisi, girişimin ilk yarım saatinde darbe teşebbüsünün Gülen grubuna yıkılacağını ve ertesi gün büyük bir tasfiyenin başlayacağını kimden ve nasıl öğrendi? Bunu nasıl bilebildi?
8- 15 Temmuz’a darbe denmesine rağmen o gece ve hemen sabahında askerlerden önce neden 2.740 hakim ve savcı görevden alınarak tutuklanmaya başlandı? Askerlerden önce yargı mensuplarını tasfiye ve mahkum ederek 15 Temmuz’u araştıracak yargı kadrosundan bu şekilde mi kurtulmuş oldular?
9- Ertesi gün neden kamuda görevli 20 bin öğretmen ihraç edildi? Nasıl bu kadar hazırlıklı olunabildi, bu nasıl mümkün oldu?
10- Bir haftada 100.000 kamu görevlisi ihraç edildi, listeler bir haftada nasıl hazırlandı, bu insanların bu iddialarla ne ilgisi olabilir? Numan Kurtulmuş listelerin uzun süredir hazırlık aşamasında olduğunu yanlışlıkla mı söyledi?
11- Tüm kanalların canlı yayında yayımladığı, bir avuç askerin Boğaz’ı kapatması ve hiçbir şeyden habersiz bir otobüs silahsız askeri öğrencinin “polislerin müsaadesi” ile halk arasına, köprüye ulaşması akla-mantığa ne kadar uygun?
12- Erdoğan’ı havada koruyan pilotlardan 5’inin (tutuklamalar ve tasfiyeler öncül listelere göre yapıldığından) darbeye teşebbüsten tutuklandığını biliyor musunuz? Akıncı Üssü’nü bombalayarak kullanılamaz hale getiren, uçakların kalkmasına engel olan pilotlar da Gülen grubundan denilerek mi tutuklandı? Yoksa karanlık eller, daha büyük bir kaosu engellediler diye mi onları da cezalandırdı?
13- TSK’nin mahkemelere bildirdiğine göre personelin 1000’de 3’ü darbeye katılmıştı. Ancak TSK’nin 3’te 1’i tasfiye edildi ve tutuklandı. Bunlardan 150’si general rütbeliydi. Toplam general sayısının 3’te 2’si yani. TSK’de bu kadar Gülenist olduğu söyleniyor, ancak darbeye katılmıyor bu kişiler, peki meslekten atılıp, rütbeleri sökülüp neden tutuklanıyorlar?
14- 15 Temmuz 2016’dan sonra, 200’e yakın gazetecinin tutuklanarak hukukun katledilmesi ve hukuksuzluklara, zulümlere, yargısız infazlara, siyasi temelli kovuşturmalara, gencecik suçsuz askeri öğrencilerin müebbetlerine; şahsi emellerini devletin emeliymiş gibi, topluma tek medya grubu üzerinden aktarılarak algı operasyonları ile muhalif kesimlerin de kesin surette sesinin kesilmesi, neyi daha iyi hale getirebildi? Hangi hukuk devletinde hangi temel üzerine oturtabilirdiniz bu garabetleri?
15- Zanlının suçsuzluğunu kendisinin ispat etmesi ne kadar mümkün? “Ya suçsuz olduğunu ispatlarsın ya da işin biter!” anlayışı kabile devletlerinde bile temeli olmayan bir uygulama değil midir? Kanunu geriye doğru işleten bu anlayış, bu konuda neden sadece kendilerini ve teb’asını müstesna tutmuştur?

Yorum yaz